Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ELVAN DEMİRKAN

Limitsiz yaşam

Sandra Bullock'un yerinde olsanız hangisini tercih ederdiniz? Oscar mı? Evlilik mi? Sandra Bullock'un bu ay başına iki şey geldi. Önce bir sinema oyuncusunun ulaşabileceği en yüksek yere geldi ve 'En İyi Kadın Oyuncu' Oscar ödülünü kazandı. Ardından kocasının fahişelerle yatıp kalktığı ortaya çıktı ve evini terk etti. New York Times'ın kuvvetli kalemlerinden David Brooks, bu açıklamadan sonra günün felsefi sorusunu şöyle sormuş: "Profesyonel hayatınızda çok büyük bir başarıyı, özel hayatınızda yenilgiye takas eder miydiniz?" Oscar ödülünü kazanmak bir oyuncunun profesyonel hayatında gelebileceği tepe noktası... İtibarı artıyor, daha çok para kazanmaya başlıyor. Hatta daha bile uzun yaşayabiliyorlarmış.

TATMİN EKSİKLİĞİ HİSSEDERSİNİZ
Yapılan bir araştırmaya göre, Oscar kazananlar, Oscar'a aday olup kazanamayanlardan dört yıl daha fazla yaşıyormuş. Kısaca, bu tip bir başarı öyle yabana atılacak bir şey değil. Brooks; "Eğer yukarıdaki soruya üç saniyeden fazla kafa yoruyorsanız resmen delisiniz. Oscar belki profesyonel yaşamda zirve olabilir ancak özel yaşantınız problemliyse, neyi başarırsanız başarın, hep bir tatmin eksikliği hissedersiniz" diye devam etmiş... 'Hayalden Gerçeğe Mutluluk' adlı kitabımı yazarken bu konuyu enine boyuna araştırmıştım. Bütün araştırmalar aynı noktada birleşiyor. Sonuç: Profesyonel başarı hayatın sadece dış yüzeyinde bir haz veriyor ama ilişkilerdeki başarı daha kalıcı ve derin bir mutluluk hissi veriyor. David Brooks, bugün Amerika'nın en başarılı köşe yazarlarından biri. "İş ve özel hayatımda çok şanslıyım. Hem altı yaşından beri yapmak istediğim işimde başarı elde ettim hem de çok sevdiğim bir karım ve iki çocuğum var. Ancak ikisinden birini seçmek durumunda kalsam, kesinlikle ailemi seçerdim" demiş.

KALICI MUTLULUK
Ben de Brooks ile aynı fikirdeyim. İş hayatımdaki hiçbir başarı, sevdiklerimin yanımda olduğunu bilmemden kaynaklanan güvenceyi ve tatmini bana veremez. Onların yanımda olduğunu bilmek, iş yaşantımdaki bazı tatsızlıklardan daha az etkilenmemi sağladı hep. İyi bir evliliğin daha derin ve kalıcı mutluluk getirdiği kaçınılmaz. Geçen hafta, 10 yıl aradan sonra Amerika'da ilk konserini veren Sezen Aksu'ya Fahir Atakoğlu sahnede eşlik etmişti. Salonu dolduranlar ayakta alkışladılar. Konser sonrası Fahir'in eşi Tülin ve oğlu Oğulcan ile birlikte kulise gittik. Fahir ikisine birden öyle bir sarıldı ki, onların kendisi ile gurur duymasına bir çocuk gibi sevinmişti. 'Budur işte!' dedim içimden. 15 yıllık evliler ve o dengeyi kurabildikleri için mutlular. Onca alkış, paylaşacağın birisi olduğunda daha anlamlı... Bununla birlikte insan ilişkileri zor. Zaten kolay olsa, her geçen gün bu kadar insan boşanmazdı. İkinci evliliği de yürümeyince bekar yaşamaya karar veren bir işadamı arkadaşım bir gün şoförüne, "Benim sahip olduğum çok şey var ama senin de evine gideceğin bir ailen var" demişti. Şoförü de "Siz de evde dır dır dinlemiyorsunuz efendim" diye cevap vermişti.. Aslında bizi neyin mutlu edeceğini düşünürken genelde yanlış şeylere önem veriyoruz. Bazı insanlar için iş hayatı, özel hayattaki sorunlardan kaçmalarına yardımcı oluyor. Bazıları ise daha fazla başarı ve paranın hayatımızdaki olumlu etkisini abartıyorlar.

ZENGİNLİK MUTLULUK GETİRMEZ
Bir şeyi başardığını hissetmek insana bir kimlik veriyor. Ama bir şeye sahip oldukça o şeyin değeri de azalmaya başlıyor. Garip bir paradoks. Ama eminim şunda hemfikiriz: Zenginlik herkesi mutlu etmiyor. Evet, para hayatınızı pek çok konuda rahatlatabilir. Sevmediğiniz bir işten, yürümeyen bir evlilikten sizi kurtarabilir. Ama para sadece bir araç. Bilinçsiz kullandığınızda hayatınıza daha fazla sorun ekler. Bilinçli kullanırsanız stresinizi azaltabilirsiniz. Parayı sahip olmak için değil, tecrübeye harcadığınız zaman sizi tatmin ediyor. Belki de başkalarından saygı görmek için mutluluk arayışımızda gereğinden fazla başarı ve paraya odaklanıyoruz. İnsani değerlere ve öz gelişimimize maddi şeyler kadar önem vermeyince de mutluluk hep ulaşamayacağımız bir yerde kalıyor.

YAZARIN BUGÜNKÜ DİĞER YAZILARI
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA