Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ELVAN DEMİRKAN

Baba sevgisi...

Annemle babam çok genç yaşta evlenip, ben daha 9 aylıkken ayrılmışlar.
Yurtdışında yaşadığı için ilkokula kadar babamı hiç görmedim. İkinci sınıftayken annemin okula gelip, öğretmenle özel olarak konuştuğunu ve beni sınıftan aldığını hatırlıyorum.
Dışarıya çıkarken babamın beni görmeye geldiğini ve beraber biraz zaman geçireceğimizi söyledi.
Aşı olmaya gider gibi korkmuştum. 'Baba' kelimesi hiçbirşey ifade etmiyordu benim için...

BABALIK YAPMADI
Eve üzerimizi değiştirmek için geldiğimizde, annem bizimle gelmeyeceğini ve benim yalnız gideceğimi söyledi, ortalığı ayağa kaldırmıştım ama sonuçta bir şekilde kendimi o son model kırmızı arabanın içinde yabancı bir adamla beraber buldum. Bana bir bisiklet aldığını hatırlıyorum.
Onu ikinci görüşüm lise yıllarındaydı...
Michael Douglas'a benzetirim.
Görüntüsüne çok önem verir, en son model arabaları kullanırdı. Kız arkadaşlarım ona hayrandı. Ben de onunla hava atardım. Ancak babamla her irtibata geçişim benim için hayal kırıklıkları ile doludur.
Verdiği sözü tutmazdı, defalarca ve saatlerce pencerenin önünde söz verdiği günde gelmesini beklerdim. Büyürken bana babalık yapmadığı halde, yetişkin yaşımda her karşılaştığımda, ilişkilerimle ilgili beni yönlendirmeye çalıştığında çok tartıştık.

AHU YAĞTU VAKASI
Ona kendimi kabul ettirebilmeyi, hatasını anlamasını sağlamaya çalışmakla yıllarım geçti ve başaramadım. Elimde kalan da tüm çocukluğum ve gençliğim boyunca yaşadığım, kalp çarpıntısı, güvensizlik ve hüsrandı.
Eğer yeni çıkan bir ilaç 'baba sevgisinin' etkisini gösterseydi, eminim bütün doktorlar hastalarına o ilacı tavsiye ederdi.
Babam yıllar sonra, hatasını kabul etti... Şimdi benimle gurur duyuyor.
Ama artık benim ona ihtiyacım yok!
Cem Yılmaz'ın eşi Ahu Yağtu'nun babası ile yapılan röportajı okuyunca kendi geçmişim aklıma geldi...
Neşet Bey, sadece kendi hislerini ve çıkarını düşünerek kızını ve kızının evliliğini kontrol etmeye çalışan bir baba...
Röportajda da hiç kendi rolü sorgulanmadan, zehirini akıtmasına izin verilmiş.
Birgün kendi küçük dünyasından kafasını çıkartıp ne yaptığını düşünse bile kızını çok derinden yaraladı bir kere...

HEPSİ BİR BÜTÜN
İnsanlar söylenen ve yapılan şeyleri unutabilirler ama nasıl hissettirildiklerini unutmuyorlar maalesef!
Hepimizin geçmişimizi benimseyiş ve yüzleşme şeklimiz birbirimizden çok farklı.
O yaşlarda yaşadıklarım bana hayatın kırılganlığı ile ilgili çok şey öğretti.
Hayatın çoğu tatsızlık ve kayıplarla dolu...
Sevdiklerin seni hayal kırıklığına uğratıyor, hayallerin arzu ettiğin gibi gerçekleşmiyor, kalbin kırılıyor, savaşlar çıkıyor, şehitler veriyoruz...
Herşeyin gönlünce gittiği güzel anlar çok kısa, kalıcı değil; elinden uçup gidiyor. Ama kendinizi iyi hissedeceğiniz bir sonraki ana, ancak yola devam ederseniz ulaşırsınız.
Ben hep öyle yapıyorum...
Yaşadıklarımın büyük yolculuğun bir parçası olduğuna inanıyorum, beni değiştirmesine izin vererek yola devam ediyorum ve mutluluk beni bir yerlerde yakalıyor.
Bir de her işte bir hayır vardır derler ya, bence bugüne kadar Ahu Yağtu'ya Cem Yılmaz'ın eşi olarak ısınamayanlar bu sayede ona daha fazla sempati duymaya başlayacaklar.
Artık Cem, Ahu ve Kemal benim gözümde bir bütün...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA