Washington DC ve İstanbul arası yaklaşık 10 saat süren bir uçuştayım... Yan koltuğumda 40 yaşlarında, yakışıklı ve iyi giyimli bir İtalyan oturuyor.
Sohbetimiz sırasında Türk olduğumu öğrenince, Türkiye'deki son olaylardan konu açıldı. Sonra bana kendisi hakkında bilgiler verdi. Dünya bankasında yönetici olduğunu, çok seyahat ettiğini, evli olduğunu ancak çocuksuz bir yaşamı tercih ettiğini söyledi. Eşiyle online bir arkadaşlık sitesinde tanıştığını belirtti.
Bunu duyunca birden ağzımdan, "Nasıl olur? Ben, arkadaşlık sitelerini, gerçek hayatta birini bulamayanların son çareleri olarak görürdüm. Senin gibi adamlar da eş bulmak için arkadaşlık sitelerine mi giriyor yani?" sözleri döküldü.
O da bana, "Eş seçmek için; barlara, spor salonlarına, arkadaş ve iş çevresine niye kısıtlı kalasınız ki? Bu siteler sayesinde gayet sıradan insanlar bile, uzun vadeli ilişkiler için haftada 1-2 kişi ile tanışıp, seçim yapabiliyor" cevabını verdi.

İKİ BİN SİTE BULUNUYOR
Ona, "İyi de, internette bulup tanıştığın birisine 'Hayatımdaki en önemli kişi sensin' demek bana pek de inandırıcı gelmiyor. 'Biri olmazsa, öbürü olur' diyebileceğiniz bir ortamda kalıcı bir bağlılığı yakalamak kolay mı?" diye sordum.
O da bana, "Bu konuyla ilgili bakış açısı, tamamen sizin karakterinize bağlı. Bu sitelerde de her çeşit insan var. Arkadaşlık siteleri sadece tanışma yöntemini değiştiriyor. İnsanların zevklerini, ilk buluşmadaki tavırlarını ya da iyi bir eş olup-olmayacaklarını değiştirmiyor" dedi.
Bu konuda kısa bir araştırma yaptığımda 2 binin üzerinde arkadaşlık sitesi olduğunu gördüm. Match.com ve eHarmony bunların en bilinenleri. Ama bunların yanı sıra daha spesifik ilgi alanlarına hitap eden arkadaşlık siteleri de var.
Geçtiğimiz günlerde Amerika'nın en zengin ve ünlü kadınlarından biri olan Martha Stewart, kendisinin de match.com adlı arkadaşlık sitesi üzerinden sevgili aradığını söyledi. Benim de, bir arkadaşlık sitesinde tanışıp Amerika'daki yaşamını bırakıp Avustralya'ya giden ve yıllardır mutlu brir evliliği olan bir arkadaşım var.

DALDAN DALA ATLAMAK...
Buna rağmen, ben bir türlü bu tip siteler aracılığıyla tanışmaya ve ilişki yaşamaya sıcak bakamıyorum. 'İdeal kişiyi' bulana kadar bir sürü insanla çıkmak fikrinin, benim gibi pek çok kişiye kabus gibi geldiğine eminim. Zaten yapılan birçok araştırmaya göre, 'daldan dala atlamak' doğru kişiyi bulmanıza yardımcı olmuyor. Uzmanlar, eş bulmak için 'alışveriş yapmayı' bırakmaya razı olmanız gerektiğini belirtiyor.
İtalyan yol arkadaşıma gelince, yaptığımız sohbetten evli olmasına rağmen arkadaşlık sitelerine bağımlılığının sürdüğünü hissettim.
Bir not daha...
Sevgi ve sadakatin çiftleri bir arada tuttuğunu düşünürüz ya, aslında bu iki özellik bir ilişkinin sürmesi için yeterli değil.
İlişkiyi götüren şey, birlikte olduğunuz kişinin hayatınızı ne kadar zenginleştirdiği ve ufkunuzu genişlettiği ile ilgili... Eşinizi tanımak sizi daha iyi bir insan yaptı mı? Eşinizi, kapasitenizi geliştirebileceğiniz bir unsur olarak görüyor musunuz? İlişkilerin ayakta kalmasında bu söylediklerim çok önemli...