Otomotiv editörümüz Ufuk Sandık dünkü yazısında "Trafikte kim daha kötü: Kadınlar mı erkekler mi?" diyerek Frankfurt'taki fuarda düzenlenen paneldeki bilgileri bizlerle paylaştı. Sonuç ne olursa olsun gerçek şu: Kadınların araba kullanması erkeklerin pek hoşuna gitmez. Ben de her gün 2-3 saatini İstanbul'da geçiren 15 yıllık bir sürücü olarak erkekler hakkındaki gözlemlerimi sizlerle paylaşmak istiyorum: Minibüs ve taksi şoförleri bir facia. İğne deliğinden bile geçebilirler, o kadar sıkıştırıyorlar sürücüleri. Ve tabii, birden gazlayıp tek şeritli yolda en öne geçme telaşları var ki; karşıdan gelen sürücüyü Allah korusun. (Koşuyolu-Altunizade hattındaki minibüslerden söz ediyorum.) Sonra riski seven genç erkek sürücüler var. Bilgisayar oyunlarıyla büyüdükleri için olsa gerek, Boğaz köprüsünde kendilerini F1 pilotu sanıyorlar. Bir de arka koltukta oturan beyefendiyi olması gerektiği yere her şart altında vaktinde ulaştırmaya çalışan erkek makam şoförleri var. (Bütün emniyet şeritleri onların.) Ayrıca psikopotlar var. Geçen gün, iki yanı park edilmiş araçlarla dolu bir sokakta, yokuş yukarı gelen arabalara yol verdim, bekledim. Son olarak bir taksi geldi, tam önümde durdu. Yolcu indirdi, sonra bir apartman kapısından kendisine seslenen bir başka yolcuyu bekledi. "Daha müsait bir yerde bekleyemez misiniz?" diye sorduğumda da, yüzündeki o iğrenç ifadeyle "Bekleyeceksin" dedi. Niçin? Tabii ki kadın olduğum için. Bir de böyle bakalım konuya. Kuralları hep erkekler ihlal ediyor çünkü.