Dünyanın sayılı dans toplulukları arasında yer alan Anadolu Ateşi, 16'ncı yılında yanmaya devam ediyor. Anadolu Ateşi genel sanat yönetmeni Mustafa Erdoğan'la Mall of İstanbul'da açtığı yeni okulu Moi Sahne'de bir araya geldik. Erdoğan, 16 yılda dans topluluğunda neler değiştiğinden ve çok yakında Beşiktaş Jimnastik Kulübü'yle çok özel bir projeye imza atacaklarından bahsetti...
Öncelikle 16'ncı yılınız kutlu olsun. Dans topluluğunuzda ilk günden bu yana neler değişti?
Anadolu Ateşi, dünyanın en büyük dans topluluklarından biri oldu.
98 ülkede 5000'e yakın gösteri yaparak 47 milyon seyirciye ulaştı. Bu sene daha çok Latin Amerika'da yer alacağız. Şili'den yeni geldik. Kolombiya ve Arjantin var sırada. O bölgelerde rüzgar estireceğiz. Beşiktaş Jimnastik Kulübü'yle sürpriz bir projemiz var.
Anadolu Ateşi'nin bu kadar başarılı olmasının sebebini neye bağlıyorsunuz?
Bu topluluk gücünü kendi kültüründen alıyor. Bir kere, özgüvenli bir proje.
Kendi kültürünü modern bir yorumla dünyaya taşıdığı için sevildi. Disiplinli çalışma biçiminden taviz vermediği için farklı ve renkli olduğu için başarılı bulundu.
Sizin için sert bir hoca diyorlar..
Dans, bir disiplin sanatıdır. Dansçının hata yapma şansı yoktur biri hata yaparsa diğer 99 kişiyi etkiler. Bu sebeple çok çalışıyoruz ilk dönemde daha serttim.
'HATA YAPAN GİDER'
Futbolcular hata yapınca teknik direktörden azar işitir.
Sizde de perde arasında, kuliste kavga-gürültü oluyor mu?
Biz başlarken, perde arası ve finalde toplam üç toplantı yaparız. Perde arası ve finaldeki toplantı biraz tehlikelidir.
(Gülüyor) Ağır bir yerde hata yapanları gönderiyoruz, böyle çok giden oldu.
Bu kadar yoğun turne programında çocuklarınıza nasıl vakit ayırıyorsunuz?
Şimdi çocukları annelerine bıraktım, geldim. Turneye de götürüyorum onları. Köln turnesine beraber gittik mesela.
DANS EDEN ÇOCUĞUN DERSLERİ DÜZELİYOR
Sizce Türk erkeklerinin dansa mesafeli duruşu nasıl kırılır?
Turnelerde eleştirmenlerden en çok bu konuyla ilgili soru geliyor. Güncel bir sorun bu. Erkeklerin birçoğu futbol oynamak istiyor o yüzden dansa mesafeliler. Mesela bizim Gaziantep ve Antalya'daki okulumuzda çok erkek öğrenci var ama diğer illerde çoğunluk kızlardan oluşuyor.
Aileler çocuklarını neden dans kursuna göndersinler?
Dans eden çocuklar, dünyaya daha güzel bir gözle bakar. Duruşundan yürüyüşüne her şeyi değişir. Danstan sonra veliler, çocukların daha uyumlu olduğunu ve derslerinin daha iyiye gittiğini görür. Ben karne kontrolü yapıyorum mesela derslerde sallanma varsa ya sahneden çıkartırız, ya da koreografide en arkaya atarız. Böyle yapınca çocukların hepsi takdirname aldı. Hatta takdir belgelerinin sergisini yaptık. Bence her insan, dans etmelidir.
Peki Türkiye'de dansa gereken önem veriliyor mu sizce?
Maalesef verilmiyor. Yeterli dans projesi üretilmiyor.
