Bu yıl ne kadar da çok aşkı uğruna kurulu düzenini tepe taklak eden ünlü haberleri okuduk. Sıfırdan hayat kuranlar, konforlu alanından firar edenler ve dahası... Kim ne der endişesi yaşamadan cesur adım atanlar etrafımızı sardı. Kimisi yasak ilişki ile yaftalandı, kimisinin de tü kaka edilmeden üstü kapatıldı...
EN BÜYÜK SEBEP DEĞİŞİM
Son altı aylık magazin eklerine şöyle bir bakın; ne demek istediğimi anlayacaksınız. Peki neden? Hemen anlatayım, buyurun... Her ilişkinin bir raf ömrü vardır. İçerdiği aşk, tutku, sadakat ve heyecan kaybolmaya başladıkça ilişki ölmeye başlar.
Başta bunu kabul etmek istemezsiniz ama sonra hissettirir. Kaçmak istersiniz; evde bekleyen karınıza ufak ufak yalanlar söyler, geç saatlere kadar işi bahane edersiniz. En yakın arkadaşınızla dertleşirken artık aynı pencereden bakmadığınızı anlar, ona bir şey anlatmak istemezsiniz. Patronunuzla paylaştığınız o iş aşkı, çalışma heyecanı kalmadı mı; kaçacak delik arar alternatif iş ilanlarına göz atar, yeni ilgi alanları yaratırsınız.
En büyük sebep de değişim. Zamanla başka insanlara dönüşüyoruz. Bu doğanın kanunudur; önüne geçmeye kalksanız da, zaman karşınızda dimdik durur ve buna karşı koyamazsınız.
Bakın etrafınıza; magazin gündemini meşgul eden ayrılık haberlerine ya da eski arkadaşlarınızla aranıza giren o mesafeye... Kızmayın kimselere, tercihlerine, yaptıklarına. Hayat bu! Tıpkı buzdolabındaki raf ömrü dolan en sevdiğiniz çikolata gibi, her şey yerinde ve zamanında leziz ve güzel...