Türkiye'nin en iyi haber sitesi
MERVE YURTYAPAN

Gökhan Türkmen’in film gibi aşk hikayesi

Bugün size sıcacık bir aşk hikayesinden bahsedeceğim. Herkes eski günlerde yaşanan samimi ilişkilere özlem duyuyor. Duygular çok çabuk tüketiliyor, samimi, içten, güzel iletişimler kurulamıyor. İlişkiler maalesef resmiyete dökülmeden kısa sürede bitiyor. Herkes karşısındakinin açık bir şekilde kendisini yansıtmadığından yakınıyor. Bu durum mutlu bir ilişki yaşamak isteyen bazı kişileri ümitsizliğe sürüklese de aslında mesele doğru zamanda doğru kişiyi bulmak belki de...
İşte sizlere de umut olacak bir aşk hikayesi... Gökhan Türkmen, hüzünlü şarkılarıyla herkesi başka dünyalara götüren bir şarkıcı. Şöhrete kavuştuğu ilk günden bugüne düzgün kişiliğinden ödün veremeyenlerden. İçindeki müzik aşkı, okul yıllarında keşfedilmiş. Aslında müzik öğretmeni olmak istemiş ama lise yıllarında arkadaşıyla 300'e yakın şarkı yaptıktan sonra kariyeri başka yönde şekillenmiş. 'Büyük İnsan' adlı şarkısını o yıllarda sanal ortama yüklemiş ve kısa süre içinde milyonlarca insana ulaşıp şarkı patlamış.



'EVLENİP ÇOCUK YAPALIM'
Ünlü şarkıcı, lise yıllarında sıra arkadaşı Sinem Hanım'a aşık olmuş. Tabii öyle güzel bir dostlukları varmış ki ilişkilerini zedelememek için hiç açılamamış. Hatta Sinem Hanım'ın annesi edebiyat öğretmenleriymiş. O, bu durumun farkına varıp kızına "Bu çocuk senden hoşlanıyor galiba" dese de Sinem Hanım konduramamış. Ünlü şarkıcı, yaşananları şöyle anlatıyor: "Çok yakın dostluğumuz var ama ben Sinem'e biraz yanığım. Çok iyi dost olduk. 3 ajandamız var, birlikte günlük yazıyorduk. Kalkıp da bu durumdayken bir şey söylemek istemedim. Zaten lisedeyiz şimdi söylesem nereye gidebilir ki ilişkimiz diye düşündüm. Ama okuldan sonra ablama 'Evlenirsem kesin Sinem gibi biriyle evlenirim' demiştim. Çünkü birbirimizi anlıyoruz, çok iyi vakit geçiriyoruz. Liseden sonra biraz koptuk, biraz görüştük. 10-12 yıl arkadaşlığımız devam etti. Sonra birkaç sene uzaklaştık. O dönem 'Çatı Katı' şarkısını çıkarmıştım. Sinem de kamera kiralama şirketinde çalışıyordu. 2 sene sonra klibi izleyip beni aradı. 'Neden kameralarla ilgili bizimle çalışmıyorsun?' dedi. Ben de 'Akşam gelsene arkadaşlarımla bir yerdeyim görüşelim' dedim. Geldi ve o gün ona sarılıp 'Evlenip çocuk yapalım mı?' diye sordum. Yani tam 17 yıl sonra karşılaştık. 'Evlenip çocuk yapalım' dedim. O da kabul etti. Bir süre kimseye söylemedik. Şubat ayında bir araya gelip eylülde evlendik."
Çift, 2014 yılında dünyaevine girdi ve Nil Rona ve Leyla Ada adında iki kızları oldu. Çift, sansasyonlardan, polemiklerden uzak yaşıyor ve 'sanat dünyasındaki ilişkiler uzun sürmez' algısını da yıkıyor. Umarım bu güzel aşk hikayesi ilişkilerini çabuk tüketen gençlere örnek olur.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA