Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ÖNCEL ÖZİÇER

Yaşasın bohem hayat!

Şimdi içinizden illa ki birileri bu yazıdan sonra niyeti bozup rotayı bu taraflara çevirecektir. Onlar için biraz daha 'çevremizi tanıyalım' notları düşmek isterim: Bir kere valizin adını bile unutun... Sakın buralara bavulla falan da gelmeye kalkmayın. Hem aleme madara olursunuz hem de zaten gideceğiniz yere varamazsınız. Sırt çantası tamamdır.

UŞAK'A İNMİŞ UZAYLI GİBİ TAŞLANIR
O çantanın içine, tıkıştırabildiğiniz kadar atlet, tişört doldurun. Bir iki tane de şort, şalvar tipi bir şeyler. Askılı, tiril cinsi kumaştan bir yaz elbisesi... Ayağa terlik ya da en en en fazla bir spor ayakkabı veee en önemlisi bir adet fener... Gecenin bir saati elalemin bungalovuna girmek istemezsiniz di mi? Bu arada Çeşme'nin, Bodrum'un avize küpelileri, taşlı topuklu terliklileri buraya gelirse Uşak'a inmiş uzaylı gibi taşlanır, ona göre... Makyaj çantası yerine ecza çantası. Başınız ağrır, böcük sokar, ayağınızı kaya keser falan, yanınızda birkaç ilaç bulunsun. Başınıza Allah muhafaza bir şey gelirse en yakın hastane ya da eczaneye yetişmeyi unutun. Yok öyle bir şey!

DOĞA BEYNİNİZİ UYUŞTURUYOR
Sigara, abur cubur gibi şeyler de doldurun çantaya, çünkü olur da canınız çeker, markete gitme ihtiyacı hasıl olur; işte o noktada da 'Yok öyle bir şey!' Bu durum başlarda klostrofobik bir etki yaratabilir ama sonra doğa öyle bir uyuşturuyor ki, beyniniz oluyor beyincik! Hiçbir şeyi dert etmiyor, derdi mertek sanıyorsun

YAZARIN BUGÜNKÜ DİĞER YAZILARI
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA