Duyduğum ve anladığım kadarıyla, Alaçatı içindeki kiliseden çevirme caminin şahane bir imamı varmış.
En kısa zamanda kendisiyle tanışmayı düşünüyorum.
Sezon başından beri, caminin çevresindeki restoran sahipleriyle aralarında son derece uzlaşmacı diyaloglar yaşanıyor çünkü.
İNCELİK GÖSTERMİŞ
Örneğin geçenlerde camiye sırtını vermiş restoran sahipleri ezan okunurken müziğin sesini kapattıklarını söyleyip; kendisinden de hoparlörün sesini çok az kısmasının mümkün olup olmadığını sormuşlar.
"Hafta sonu kısarım da hafta içi olmaz" demiş kendisi.
"O da olur" denilmiş, karşılıklı anlayışa teşekkür edilmiş, eller saygıyla sıkılmış.
Geçenlerde aynı imam, Miraç Kandili'nde de, camiye komşu olan mekanları tek tek dolaşıp "Bu akşam hoparlörlerden mevlüt okunacak haberiniz olsun" deyip hiç böyle bir zorunluluğu olmamasına rağmen incelik göstermiş.
Mekan sahipleri de o akşam, kendilerinden böyle bir istekte bulunulmamasına rağmen mevlüt bitene kadar müziğin sesini açmamışlar.
Küçük çabalar ve karşılıklı atılan iyi niyet adımlarıyla kimsenin kimseden bir şikayeti, huzursuzluğu, rahatsızlığı, kavgası kalmıyor görüldüğü gibi.
Hey gözünü sevdiğimin İzmir'i!