Balıkesir'den kötü haber geldi. 33 gündür yaşam mücadelesi veren 35 yaşındaki Nilüfer Gülmez, ne yazık ki hayatını kaybetti.
Peki kimdi Nilüfer?
Zayıflama hapı kullanmış ve kısa bir süre sonra kalp rahatsızlığı nedeniyle hastaneye gitmiş, orada kalbi durunca, zar zor hayata döndürülmüş ancak yoğun bakıma alınmıştı. Maalesef oradan da çıkamadı.
Afrika Mango saçmalığına kanmıştı genç kadın.

APTALLAŞIYOR İNSAN
Size bir şey söyleyeyim mi, bir ara ben de gözümü karartıp "Amaaan bir şey olmaz" diyerek eczaneden bu tür uyduruk bir ürün almıştım. Çünkü bir kadının kilosu arttıkça şuuru azalıyor.
Kendini aynada o halde görmektense, başına geleceklere razı oluyor.
Bildiğin aptallaşıyor yani.
Ben de şu 10 kiloyu vermeden önce bir gün eczaneye dalıp "Bana iştah kesici bir şeyler verir misiniz?" dedim. Bak bak, salağa bak!
Verdiler.
Bir tane, evet sadece bir tane içtim ve gördüm ebemin doğum anını. Bir taşikardi, bir baş dönmesi başladı ki eyvahlar olsun.
Utancımdan kimseyi arayıp "Ben bu hapı içtim, fenalaştım, beni doktora götürün" de diyemedim.
Aklıma 'Requiem for a Dream' filmindeki zayıflama hapı yüzünden hastalanıp deliren o anne geldi. "Allah'ım" dedim, "Ben ne yaptım?"
Ve tabii ki bütün paketi çöpe attım.
Düşünün tek bir hapla o hale gelmiştim. Demek bütün paketi bitirmeye kalksam, şimdi ben de sizin için 'Günaydın'ın rahmetli yazarı' idim.

ŞEKERİ, PİLAVI KESİN
Diyeceğim o ki; yapmayınız, etmeyiniz. Sakın o haplara, Sağlık Bakanlığı onaylı olsa bile itibar etmeyiniz. (Benimki öyleydi bir de...) Benim gibi şekeri-pilavı-makarnayı- böreği unutun, akşam yemeğini de mümkün olduğu kadar erken yiyin, 10 kilo verin işte. Spor falan yapmadan hem de! Demek bir de yapsam, yılan gibi tıslaya tıslaya geziyordum şimdi sahillerde!