Dün GÜNAYDIN'da 'Ne olacak bu Helin'in hali?' başlıklı Helin Avşar haberini okudunuz mu? Okumadıysanız hemen hatırlatayım. Yine içmiş, gazetecilere alkollü yakalanınca dil çıkartmış Helin... 'Paris Hilton'dan eksiği olmadığını gösterircesine gece gezmelerinde bol bol frikik veriyor, kimseyi umursamıyor' yazıyordu memesinin birinin fırladığı fotoğrafının altında! Bana sorarsanız Helin Avşar asıl kendini umursamıyor! Ya da umursamayı bilmiyor. O derse daha gelmemiş hayatında! Sizin oradan da bakınca daha ne istediğini bile bulamamış bir hali yok mu Helin'in? Birçok genç misali... Restorancılık, modacılık, şarkıcılık... Bütün iyi niyetine, bütün çocuksu saflığına rağmen toparlayamıyor hayatını. Onca imkana, fırsata rağmen. Çünkü azmi yok, hırsı yok. Ya da şöyle diyelim; yaşadığı hayatta bunlara da ihtiyacı yok! Ve en büyük şanssızlığı ablası Hülya Avşar! Helin sırf ablasının şöhreti yüzünden o kadar göz önünde yaşıyor ki, bu kendini bulmaya çalışma hallerini. Sonra yazılıyor 'Ne olacak bu Helin'in hali?' Ne olacak ki? Elbet su yolunu bulacak! Yoksa gece gezmek, dekolte giyinmek, biraz eğlenmeği istemek suç mu? Değil! Hele bir kendini umursamaya başlasın da geçer, geçer bu da geçer! Yani inşallah...