"Her başarılı erkeğin arkasında bir kadın vardır" derler. Peki ya her başarılı kadının arkasında bir erkek var mı? Olmaz mı! Sevgi dolu, sizi destekleyen, size bakarken gözleri ışıl ışıl parlayan, iltifatta kusur etmeyen, sizin mutluluğunuzla mutlu olabilen bir erkek hayatınızı ne kadar değiştirir bilir misiniz? (Eğer siz de kaşınan, belasını arayan kadınlardansanız bilemezsiniz tabii...) Ben bilirim! Fevkaladenin fevkinde! Bakın enerji bombası, en güzel, en tatlı, en başarılı oyuncularımızdan Özgü Namal Altın Portakal'ı aldıktan sonraki ilk röportajında ne demiş? "Ödülümü Oktay'a borçluyum!" Bir cümlede bütün ilişkilerini anlatıvermiş Özgü! "Gidip Oktay'ı yanaklarımdan öpesim geldi" desem, abartmış olur muyum acaba? Yok! Olmam! Çünkü budur kocalarından en çok dayak yiyen kadınların başarılı kadınlar olduğu bir devirde aradığımız ilişki modeli. Çünkü başarımızı paylaşmayı becerebilen kaç kişi var ki hayatımızda? İki? Üç? İlişki bu; saçımızdan, cildimizin ışıldamasına, işimize kadar her şeyimizi etkiler. İlişkimizin aynası gibiyizdir yani! O zaman daha ne duruyorsunuz? Neden kendinize bir güzellik yapıp, kendi Oktay'ınızı bulmuyorsunuz?