Yıllardır dilimin ucuna kadar geliyor, susuyorum ancak gelin görün ki kendini tut tut nereye kadar? İstanbul'un en güzel yerlerinden birinde; Ortaköy'de, tam da girişte, baş köşede senin mekanın olacak, gelen geçen görecek, görmemek imkansız olacak...
Ortaköy'deki diğer mekanlar adam alamayacak kadar dolacak...
Kahvecisi, kumpircisi, kitapçısı, mantıcısı, salatacısı tıkır tıkır iş yapacak; sadece ama sadece sen nal toplayacaksın, sürekli tadilat yapacak, içerik değiştireceksin.
Kimdir bu? Tabii ki Ertekin.
Bay Şapka Ertekin.
Yahu bir insan bu kadar mı kararsız olur? Pazar günü önünden geçerken bir baktım; bu sefer de 'Ertekin Caps' olmuş. Valla artık ne olduğunu merak bile etmiyorum.
KARARSIZLIK ÇOK KÖTÜ
Çünkü üç ayda bir değişiyor Ertekin'in Yeri. Bir bakıyoruz midye satıyor, bir bakıyoruz ev yemeği, sonra sucuk- ekmeğe dadanıyor, olmadı içeride aksesuvar satıyor, o da olmadı pembeler, morlar, kalpler, şimdi de caps... Artık neyse o caps. Dondurmacı mı, tatlıcı mı, kap kap mısır mı; bilemiyorum.
Sadece hayatta en sahip olunmaması gereken huylardan birinin kararsızlık olduğunu biliyorum.
Kendini ve ne istediğini bulamamanın savrukluğundan Allah hepimizi korusun.
Yenilikçi olmak, değişim güzel de; bir İstanbullu olarak Ortaköy'ün göbeğindeki bu bitmek bilmeyen arayışın son bulmasını diliyorum.
Sonra, "Neden müşteri gelmiyor?"
Gelmez! Nereye geleceğini, neyle karşılaşacağını bilmeyen müşteri, bedava da olsa gelmez.
Neyse... O kadar yani.
Ohh rahatladım.