Zehra kardeşim olsaydı ya da kızım; çok bozulurdum, çok. İsyan ederdim, "Yuh" çekerdim, birilerinin boğazını sıkmak isterdim.
Zehra'nın yerinde olmaksa, hiç istemezdim.
Canım.
Zehra kim? Hülya Avşar'la Kaya Çilingiroğlu'nun kızı.
16 yaşında. Sadece 16.
Yarım kadar.
Küçücük kız. Taze genç kız.
Hadi itiraf edelim; çocuk, daha çocuk.
Çekmişler fotoğrafını İstinyePark'taki bir kafede. Erkek arkadaşı sarılmış Zehra'ya.

SELENA GOMEZ DEĞİL!
Yakından görsen "Ne tatlı, ne şirin" dersin, anılarında dolaşır gülümsersin; o kıvam.
Ne güzel; ilk aşklardan, ilk heyecanlardan... Gençlik başımda duman.
Ancak magazinde çıkınca öyle bir poz olmuyor işte. Algı değişiyor. Kırıyor, zora düşürüyor, babayı-anneyi, aile büyüklerini kızdırıyor. Belki de Zehra'yı gözyaşlarına boğuyor, sevgilisinden ayırıyor.
Çünkü Zehra 16 yaşında.
Ve Zehra, çıtır pop star Selena Gomez değil.
Zehra'nın tek olayı; annesinin, babasının şöhreti. Sırf bu yüzden magazin malzemesi.
Ama insaf.
O fotoğrafı yayınlayan magazinci arkadaşlar biraz düşünseler, bu seferlik sansürleselerdi keşke.

KOLAY GELSİN SANA
Bir genç kızın psikolojisini, sosyal hayatını, okul hayatını, arkadaş hayatını, aile hayatını etkilemeye kimin, ne hakkı var?
Zehra sizin kızınız olsa ne yapardınız? İster miydiniz?
Gönül ferahlığıyla o fotoğrafı halka açar mıydınız? Deklanşöre basar mıydınız?
Sanmıyorum.
Üzülüyorum. El birliği ile kızı depresyona sokmasalar, ayarlarını bozmasalar bari.
"Kolay gelsin Zehra" diyorum.