Arkadaşlar hazır mısınız? İki gün sonra Sevgililer Günü. Açık konuşuyorum, ben hiç hazır değilim.
Yılbaşı gibi bu yıl 14 Şubat kafasına da giremedim. Tam burada karşıdan gelecek 'Yıllarca girdin de ne oldu?' sorusu, haince olsa da sorulacak en doğru sorudur.
Gazeteleri karıştırırken önüme bir sürü 14 Şubat ilanı geliyor. Misal; biri bir kargo şirketinin. Sevgililer Günü'nde en hızlı kargo onlardaymış... Ne hoş; koy adamı kargoya, gönder en uzak noktaya...
Kadın kozmetik, temizlik ürünleri satan bir marka da ilan vermiş. Büyük Sevgililer Günü indirimi başlamış. Rujlar, fondötenler, allıklar, yüz temizleme jelleri; aman da nasıl indirimdeymiş.
Yani sevgilim bana yüz toniği, fondöten falan alsa, kafasına atarım net. Belki de sevgilisi olmayanlara 'Biraz kendinize çekidüzen verin de bir halta benzeyin, belki sevgili bulursunuz' kampanyasıdır bu. Ne bileyim ben.
Sonuçta her şey aşkımız için değil mi?
Değil tabii.
Her şey; 'aşkı cümle alem buldu, bir ben bulamadım, hep aynı son, aynı yalnızlık, ne zaman bu doğru zaman anasını satayım, adam kalmadı, kadın kalmadı, ömrümü yediniz be, aşkınıza başlayayım' dememiz için.
İşin mavrası bir yana. Yine de güzel gün 14 Şubat. Kırmızılara bulanın, aşkı çağırın, sevgiliniz unutursa burnundan getirin. Bekarsanız; kız arkadaşlarınızla toplanıp erkekleri gömün.
Özetle; kutlayın gari.