Vatan gazetesinden Gülşen Yüksel, Petek Dinçöz ile Can Tanrıyar'ın boşanmak için mahkemeye başvurduklarını yazdı... Tanrıyar'ın ayrılığı tetikleyen olayda THY'yi sorumlu tutması bayağı ilginçti: "Dalaman'da fırtına çıktı, uçak inemedi. Uçak fırtına nedeniyle Antalya'ya indi... Petek'i aradım... O da çıldırdı 'Bana numara yapma zaten senin Antalya'ya gideceğini biliyordum' dedi. Ama derdimi anlatamadım, telefonu kapatmak zorundaydım, çünkü uçak yeniden havalanacaktı... Gece yarısı Antalya'dan Dalaman'a indik. Telefonum yine kapalı olunca sanki ben Antalya'ya gidip telefonu kapatıp ortadan kaybolan bir hale düştüm. Zaten geceleri sürekli dışarıda olmam nedeniyle hep bir şüphesi vardı... Cep telefonumun uçak nedeniyle 6 saat kapalı kalması 10 yıllık beraberliğimizi bitirdi. THY'ye dava açsam yeridir." Bu açıklamanın üstüne tek bir sorum olacak: Antalya-Dalaman uçakla altı saat mi sürüyor? Vallahi altı saatte İstanbul'dan Dubai'ye gidersin. Tanrıyar bir de, "Kendimi savundukça kendimi çocuk gibi görmeye başladım. 'Madem boşanmak istiyorsun, kabul ediyorum' dedim... Tabii benim hayatımda gördüğü şeylerin birikiminin sonucudur bu" demiş. Vallahi Tanrıyar'ı tanımam ama eşinin ayrılık kararına bu kadar anlayışlı yaklaşması beni şaşırttı. Canı sıkıldığında, sebepsiz yere gazeteci tokatlayan bir adamdan hiç beklenmedik hareketler bunlar. Bu ayrılık haberi hakikaten ilginç!