Türkiye'nin en iyi haber sitesi
MEVLÜT TEZEL

Spor basını da haklı

Demin yazdığım gibi spor servislerinin doldurması gereken dört kocaman sayfaları var. Ne ilginçtir ki, bu sayfaların asparagas haberlerle dolmasının en büyük suçlusu Türkiye'deki futbol yöneticileri... Ülkemizde futbolcuların, basına konuşmalarının yasak olması gibi dünyanın hiçbir yerinde olmayan bir uygulama söz konusu. Ne acıdır ki, Türkiye'de futbolcular sadece başka bir takıma transfer olduktan sonra ya da futbolu bıraktıklarında konuşurlar. Yabancı futbolcularda durum daha ilginç... Onlar da Türk basınına konuşamaz ama kendi ülkelerinde boy boy röportajları çıkar ve ülkemizdeki en büyük atlatma haberlere de yabancı basını iyi takip eden spor servisleri imza atar. Teknik direktörlerde de durum aynı... Fenerbahçe'nin Türkiye'den ayrılan Daum'u susturmak için yaptığı tehditvari basın açıklaması durumun vehametini özetlemeye yeter herhalde.

BAŞKANLARIN EGOSU
Bizde konuşanlar sadece yöneticiler... Tabii onlar da canları isterse ya da kendilerini savunmak zorunda kaldıklarında ağızlarını açarlar. Kısacası Türk futbolu üç büyüklerin başkanlarının egosuna teslim olmuştur. Üstelik bu başkanlar, artık eskisi gibi ceplerinden çok para çıkmadığı halde kulüplerin önlerine geçiyorlar. Futbol artık büyük bir endüstri oldu. Takımlarımız maç yayınları, forma satışları, reklam gelirleri ve devletin vergi kıyağı sayesinde idare ediyorlar. Metin Aşık, Tahsin Kaya gibi çuvalla para harcayan başkanların devri kapandı. Artık sadece kendi villarını kulüplerine satan, milyon dolarlık transfer ve sözleşme hatalarıyla kulüplerini borç batağına sokan başkanlar var. Ne kadar acı bir tablo değil mi? Futbolcuların, teknik direktörlerin konuşmaları yasak, başkanlar muhabirleri tehdit ediyor... Peki, bu durumda spor basını ne yapsın? O dört sayfayı binbir zorlukla elde ettikleri bilgi kırıntılarından haberler şişirerek doldurmak zorundalar. Yöneticiler, spor basınına kızıyor ama asparagas haberlerin ortaya çıkmasındaki en büyük sorumlular da onlar! İngiltere Premier Ligi ya da La Liga'dan örnek vermeme gerek var mı?

FUTBOL KONUŞMAK
Oralarda herkes konuşuyor. Bazen Arsene Wenger ile Alex Ferguson'un atışmalarını takip etmek, maçları izlemekten bile zevkli oluyor. Futbol sadece oynanan maçlardan ibaret değil, futbolu konuşmak da büyük zevk. Hep Süper Lig'in yükselen marka değerinden bahsediyoruz ama ortada medyayı ve futbol kültürünü doyuracak malzeme yok. Bizim yıldızlarımız da her ay bir dergiye kapak olmalı, teknik direktörler talk-show'lara katılmalı, Aykut ile Schuster basın toplantılarından birbirlerine laf atmalı, futbolcular yardım organizasyonlarına katılmalı... Daha ne diyeyim! NBA'in marka değerini arttıran uygulamalara bakın yeter. 'I love this game' (Bu oyunu seviyorum) demek bile önemli... Bu oyunu sevelim. Futbol denen bu oyun, bir mucize! Bu oyunu birkaç yöneticinin egolarına esir etmeyelim ey Futbol Federasyonu! Bu oyun, maç ihalesi yapmaktan ibaret değil!

YAZARIN BUGÜNKÜ DİĞER YAZILARI
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA