"Yine mi 'Fatmagül'ün Suçu Ne?' dizisini yazacaksın" diyenleriniz olacaktır... Haklısınız, Fatmagül'ü yazmak da okumak da artık bezginlik yaratmaya başladı. Ancak asıl tehlike burada aslında... Bence Türkiye'deki köşe yazarlarının temel çelişkilerinden biri de bir konuyu gündeme getirdikten sonra devamını getirmemeleri. Bir meslek büyüğümün bana "Eğer bir konuda haklı olduğuna inanıyorsan, sonuna kadar gideceksin" demişti. Gidiyorum arkadaşlar! Madem "Tecavüzü sıradanlaştırıyor", "Tecavüzle tanıtım yapılıyor" diye yazıp bu meseleyi daha dizi yayına girmeden gündeme getirdik, yapılan hataları sık sık yazdık, sonunu da getirelim. Efendim, 'Fatmagül'ün Suçu Ne?' dizisi Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin gündemine girdi ya... Daha önce bu dizi hakkında eleştirel anlamda hiç kalem oynatmayanlar yazmaya başladı! Önce Milliyet yazarı Ali Eyüboğlu ile Hürriyet yazarı Cengiz Semercioğlu'nun dünkü yazılarının kısa bir özetini geçeyim.
PARMAK BASIYORMUŞ
Şimdi bu değerli yazarlar, özetle diyorlar ki; "Bu dizi masum, tecavüz sorununa parmak basıyor. (Hakkını yemeyelim Eyüboğlu tanıtım hatasından bahsetmiş) Bağcıyı niye dövüyorsunuz? Akrabaları tarafından tecavüz edilen ve sonra da intihara zorlanan 15 yaşındaki Havva'dır asıl konuşmamız gereken. Suçlu yapımcı, senaristler değil, Fatmagül'ün donunu satanlardır." Görüyorsunuz ya ihale yine sokaktaki vatandaşa kaldı. Evet, hepimizin suçu var. Tecavüz milli sporumuz olmak üzere. Daha önce bu toplumsal soruna çok değindim. Havva'nın hesabı tabii ki sorulmalı ama kendimizi kandırmanın da bir alemi yok. 'Fatmagül'ün Suçu Ne?', 'Havva'ların hesabını sormuyor, tecavüzün meşrulaştırılmasına neden oldu. 'Fatmagül'ün Suçu Ne?' dizisi daha yayına girmeden uyardım. "Tecavüzle tanıtım yapmayın" dedim ama yaptılar, hem de en berbat şekilde... Önce yönetmen ve senaristler tecavüz sahnesinin etkileyiciliği hakkında "Yazarken nefes alamadık. Çok etkilendik" falan dediler... Sonra "İşte Fatmagül'ün tecavüzcüleri" diye başlık attılar, "Kimin tecavüzü daha etkileyici" polemikleri çıkarıldı.
HALK SUÇLUYMUŞ!
"Yapmayın, uyarı alırsınız" diye yazdık ama onlar uyarı almayı baştan göze almışlardı. "İlk bölümlerde reytingi garantile, sonrası önemli değil" mantığıyla sahaya çıktılar. Sonra Fatmagül'ün tecavüz sahnesi büyük gazetelerin internet sayfalarına kondu... Afiyetle bu görüntüler izlendi, tıklama rekorları kırıldı. Peki, şimdi gelinen nokta ne? Semercioğlu'na göre suçlu halk. Pazarda Fatmagül donu satıyorlar, Beren Saat'e "Bizim arkadaşa da bir el at" diye laf atıyorlar. Yahu bu halk, neden daha önce Beren'in donunu satmadı? Tecavüz esprileri rekor kırmadı? Yahu, Ali Poyrazoğlu'nun programında "Fatmagül dört gol yedi" temalı bir parodi yayınlandı. Bu da en kötüsüydü zaten, tecavüzü komedi malzemesine dönüştürmek.
NİNENİN SUÇU NE?
Şimdi bu kadar hata yapılmışken "Fatmagül'ün suçu yok" nasıl dersiniz. Arkadaşlar, ipin ucu kaçmıştır artık. Sivil toplum örgütleri, kadın dernekleri sokağa çıktı, "Medya tecavüze ortak olma... Tecavüzü meşrulaştırma" sloganları attı. Daha geçen gün dizinin tecavüzcü Selim karakterini canlandıran Engin Öztürk, bir kadının kendisine "Ne olur bana tecavüz et" diye tacizde bulunduğunu basınla paylaştı. Fatmagül ve tecavüz artık sokaktaki insanların espri malzemesi. Demek ki, ortada büyük bir yanlış var. Sokağı geçtim dün Hürriyet'in spor sayfasında 105 yaşındaki Galatasaray taraftarı Fatma Nine'nin izlediği iki maçta da sarı kırmızılıların yenilmesinden yola çıkarak "Fatma Nine'nin suçu ne?" başlığı atıldı. Arkadaşlar espri yapmaya çalışmışlar, büyük olasılıkla kötü niyetli değiller ama yapılan gönderme "Fatmagül'ün Suçu Ne?" dizisine, yani 105 yaşındaki bir nine tecavüze uğramış bir dizi karakterine benzetiliyor! Yuh! Olay çığırından çıkmıştır, eğitimli editörler bile tecavüzü komedi malzemesi yaptıklarının farkında değil. İşin en trajik tarafı ise bu ülkede tecavüz mağdurlarının olduğu unutuluyor. Bu iğrenç esprileri izleyen mağdurlar ne hissediyor, hiç düşündünüz mü? Sevgili Kanal D yönetimi, Meclis'in alacağı kararı hiç beklemeyin... Bu dizi, daha da iğrenç esprilere konu olmadan, basında 'tecavüzü sıradanlaştıran' haberlerin çıkmasına daha fazla vesile olmadan yayından kaldırın. Bu onurlu kararı alarak hatanızı unutturur, TV tarihine bile geçersiniz! Boş verin reytingi. Bu işi iyi biliyorsunuz. Yine bir dizi yapar birinci olursunuz.
