ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Ali Demir'in basın açıklamasında; teknik anlamda cevap bekleyen birçok soru havada kaldı... Basına verilen soru kitapçığıyla ilgili olarak "Master kitapçıktaki yanlış cevapların yerlerini karıştırdık" ne demek? Niye ve neden değiştiriliyor? Neden şifre kullanıldı? Neden basına şifreli kitapçık dağıtıldı? "Dereceye girenler açıklanacak" deniyor. Bu şifreyle 4 bininci olarak da birçok iyi üniversiteye girebilirsiniz. Hepsini geçtim, 37 sorunun cevabının aynı yöntemle bulunabilmesine Demir, özetle "Tesadüf" dedi. Her neyse, olayın teknik tarafını eğitim uzmanlarından detaylı şekilde okursunuz. Benim asıl dikkatimi çeken Demir'in hitap şekli... Bir kere Demir'in hitap yeteneği hiç yoktu! Tamam, herkesten etkili konuşmasını bekleyemeyiz, inandırıcı olması yeterliydi. Lakin, Demir'in kendinden emin bir ifade tarzı da yoktu. Sanki "Benim burada ne işim var?" gibi bakıyordu.

TEDİRGİNDİ, HEP SU İÇTİ
Sanki birileri "Al şu metni oku" demiş. O da sözlüde dersine çalışmamış ya da çalışmasına rağmen tam öğrenememiş bir öğrenci gibi sürekli aynı cümleleri tekrarladı. Asıl merak edilen konuya bir türlü gelemedi. Uzun uzadıya "ÖSYM şöyle güzel çalıştı, biz çok güvenilir bir kurumuz" dedi durdu. Tedirgin bir şekilde sürekli su içti. Şifreyle ilgili can alıcı açıklamayı yaparken, inandırıcılık seviyesini yükseltecek, kamuoyunu tatmin edecek detaylar ya da örnekler veremedi.