Türkiye'nin en iyi haber sitesi
MEVLÜT TEZEL

Defne'nin ailesi sustu

Kadıköy Cumhuriyet Savcılığı, Adli Tıp Kurumu'nun raporu doğrultusunda; Kerem Altan'ın Defne Joy Foster'ın ölümünde ihmali bulunduğuna dair delil bulunmadığını belirterek 'takipsizlik' kararı vermiş ve dosyayı kapatmıştı.
Foster'ın ailesinin karara itirazları da kabul edilmedi.
Bu davayla ilgili başından beri yazıyorum; Defne'yi en son gören taksi şoförünü bile polisten önce Savaş Ay'ın bulması, so- ruşturmaya dair kafalardaki soru işaretlerini artırmaya yetti! Polisin soruşturmayı layıkıyla yapmadığı yönünde birçok iddia var.
Kimsenin günahını almak istemem ama bu davada her şey ters gitti. Adli tıp raporu çok geç açıklandı. Öncesinde de sürekli sahte raporlar çıktı. Sanki birileri kamuoyu oluşturmaya çalışıyordu!
Açıklanınca da bir şey değişmedi. Raporda evde iki farklı kişinin daha DNA örneklerine rastlandığına dair bilgi vardı!
Önemli bir ayrıntıydı bu!

EVDEKİ İKİ KİŞİ KİM?
Kerem Altan'ın ihmali olduğu iddia ediliyor ya... Evdeki o iki kişi kim? Onların da ihmali olma ihtimali yok mu?
Eğer evde başkaları da varsa... Baştan niye kimse yok dendi? Belki de sonradan yalanlanan komşuların "Sesler duyduk" iddiası bile doğru olabilir...
Kim yazdı ve tartıştı bu konuyu?
Bu ayrıntıyı haber yapan gazeteye nasıl 'çaktılar'? Hepsini biliyoruz, değil mi?
Defne ile ilgili devamlı yazan bir deli ben kaldım galiba!
Hep söyledim; bu işte Foster Ailesi'nin de hatası var; hep sustular.
Evet, normal olan da bu... Susup soruşturma ve davanın devam etmesini beklemek gerekiyor.
Ancak bu etik tavır, Türkiye'de geçerliliğini çoktan yitirdi. Artık medya karar veriyor kimin suçlu ya da suçsuz olduğuna! Ne kadar çok sesin çıkarsa o kadar haklısın!
Tek bir örnek vereceğim: Münevver Karabulut cinayetinde ailesi soruşturmanın sağlıklı devam etmesi için bu kadar bastırmasaydı sonuç alınır mıydı?

KARABULUT AİLESİ
Çok çok zengin ailenin oğlu muhtemelen birileri tarafından kollanırdı! Başta kollandı da; aylarca birileri sakladı o genci.
Ama ne oldu; anne ve baba Karabulut, reyting canavarına meze olma, kendilerini zor duruma düşürme pahasına program program dolaştılar ve bu cinayet, sonunda toplumsal bir vicdan meselesine dönüştü! Ben Defne'nin ölümünde cinayet var demiyorum, inşallah da olmaz! Derdim, kimseyi zan altında bırakmak da değil.
Ancak polis soruşturmasındaki ihmallerin olduğu iddiası ve her hafta sahte adli tıp raporlarının açıklanması vs.; tüm bunlar sokaktaki vatandaşı rahatsız etti. Aksine şüphe daha da arttı.
Hatice Foster'ın avukatı Ersan Taştekin, "AİHM'ye gitmekten başka seçeneğimiz kalmadı" demiş.
Eğer Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne giderlerse yıllarca sürer o dava!



Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA