"Beni telefonla aradı. Milli Piyango bileti aldığını, yarın çarşıya çıkıp bilete bakacağını, ikramiye çıkınca gerçekleştirmek istediği hayallerini anlattı. Sonra da kızımla konuştu. Gelince onu parka götüreceğini söyledi."
Er Doğukan Kayaoğlu'nun eşi Şeyma'ya ait bu sözler. Ölmeden sadece iki saat önce aramış eşini.
Aldığı biletle hayallere dalan, kızını parka götürmekten bahseden bir adam için şimdi intihar etti deniyor.
Hem de yılbaşı gecesi.
Şeyma'yı dinlemeye devam: "Eşim garsonluk yaparken bir komutanla takışmış, sonra da bu komutan, eşime bütün pis işleri yaptırmış. Komutanı tüm askerlerin önünde ona tabakları yalatmış. Ağlayarak beni aradı..."
Doğaner'in babası silahın sahibi askerle konuşmak istiyor ama ne zaman kışlaya gitse, o asker nöbette!
Tavanda bir kurşun izi göstermişler.
Gözü yaşlı baba "Bir delik daha vardı, alçıyla kapatılmış" diyor.
Komutanlara göre Doğaner; ailesi para göndermediği için bunalıma girmiş! İNSANLIKTAN
SOĞUMAK
Hani 'Askerlikten soğutuyor' diye davalar açıyorlar ya... Haberi dün Taraf'ta çıkan bu şüpheli ölüm; insanı asıl insan olmaktan soğutuyor...
Eğer Doğaner Ailesi'nin şüpheleri gerçek çıkarsa, bu dramdan 10 tane 'Babam ve Oğlum' filmi çıkar...
Filmin konusu bile hazır: Kızına, dönünce parka götüreceğini anlatıyordu, bir bilet alıp hayallere dalmıştı... Babası onu davul zurnayla uğurlamıştı... Önce tabakları yalattılar, sonra da "İntihar etti" dediler...