Türkiye'nin en iyi haber sitesi
MEVLÜT TEZEL

Cüneyt Çakır hakemse ben de...

Ziya Şengül: "Cüneyt Çakır kardeşimize sormak istiyorum: 'Giyotin misin be kardeşim?!' Öyle bir maç yorumladın ki, maçın içine ettiğin bir kenara, cellat gibiydin be kardeş! Şimdi senin, İngilizce biliyorsun diye, FIFA kokartı takmış olman lazım. Eğer yolun Londra'ya düşerse, orada tanıdık bildik bir hakem bulursan, 'Hakemlik kuralları nedir?' diye bir sorarsan..."
Erman Toroğlu: "Cüneyt Çakır'ın Fenerbahçe maçından biraz uzak tutulması lazım. Çünkü çok vıdı vıdısı oldu. Fenerbahçe açısından da Cüneyt Çakır açısından da elzem."
Hıncal Uluç: "Cüneyt Çakır hakemse ben de İstanbul Beylerbeyi'yim. Avrupa'da sıfır baskı altında maç yönetmek kolay burada o baskı altında yönet de göreyim"

MESLEKTAŞI İNFAZ EDİYOR
Gökmen Özdanak: Bu mu Avrupa'daki en iyi Türk hakemimiz? Rezalet"
Bunlar gibi Cüneyt Çakır'ın eski maçlarına dair daha bir sürü yorum yazabilirim...
Bu yorumlar haklı da olabilir ama hakemlerimizi eleştirirken ne kadar insafsız olduğumuzu görmemiz lazım.
Eminim bu yorumları yapan değerli gazeteciler, önceki gün Barcelona- Chelsea maçını yönetirken Çakır'la gurur duydular.
Ünlü Alman hakem Thomas Brussig, 'Futbolun Ölümü" adlı kitabında aynen şöyle yazar:
"Hiçbir hakem performansıyla ölümsüzleşmez. Hakem sadece hatalarıyla ölümsüzleşir."
Hakemlik nankör ötesi bir meslek, emin olun Cüneyt Çakır da hatalarıyla anılacak. Asıl üzücü olan hakemleri kendi meslektaşlarının infaz etmeleri. Ne yazık ki, reyting=para formülü hakem yorumcularını zalim yapıyor. Emin olun bugün Erman Toroğlu hakem yorumcusu olmasaydı, o da Okan Buruk'un kırılan ayağı için (tribünden bile duyulmuştu) faul düdüğü bile çalmayan hakem olarak anılacaktı.

YAZARIN BUGÜNKÜ DİĞER YAZILARI
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA