Türkiye'nin en iyi haber sitesi
MEVLÜT TEZEL

Livaneli sansür için çok mutlu!

Zülfü Livaneli'nin yerinde olsam; 'Harem' çizgi romanının kapağının müstehcen bulunduğunu ve bu yüzden İstanbul metrosunda kitabın afişlerine sansür uygulandığını duyduğumda; sevinçten takla atar, üzerine de timsah yürüyüşü yapardım...
Bir kitabın bundan daha iyi tanıtımı olamaz çünkü! Sansürcü zihniyetin en büyük çelişkisi de bu aslında; bir filmi, kitabı vs. sansürleyip manşetlere çıkardıklarında, tanıtımın kralını yapmaları!
Sansürün tanıtıma etkisi yeni değil; insanlık tarihi kadar eski.
Yakılan, yasaklanan her kitap, film, sanat eseri; hep 'çok satan' olmuştur.
Tabii sansürün doğal gelişeni makbul ama 'bir de sansür yapılsın, uyarı cezası gelsin' diye derinlemesine ara pas atan dizi yapımcıları var.
İlk iki bölümde tecavüzün, şiddetin, müstehcenliğin sınırlarını bile bile aşıp, medyada tartışılmasını bekliyorlar.
Hele bi de RTÜK ceza verdi mi, bir milletvekili esip gürledi mi; değmeyin keyiflerine. Nasıl olsa üçüncü bölümde normale dönüyorlar ve ilk iki bölümde seyirciyi garantilemenin keyfini bir sezon boyunca çıkarıyorlar!
Ölüm tehdidi alan, içeri giren sanatçı da tanıtımdan karlı çıkar tabii... Faili meçhul bir kurşuna kurban gitmemek ya da içerde yıllarca çürümemek şartıyla.

YENİ SANSÜR LİMİTİ
'Harem' sansüründe asıl tartışılması gereken ise sansürün limiti! O kapakta hiçbir şey yok, yarı çıplaklık var ama öyle ortalığı ayağa kaldıracak bir erotizm bile yok.
Eğer sansürde yeni çıta buysa, işte asıl komedi o zaman başlar!

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA