'Yeni sezonda TV8 sürpriz yapar mı?' sorusuna yanıt aradığım yazımdan sonra TV8 Yayın Grubu Başkanı Abiş Hopikoğlu aradı.
Konuşmamızdan edindiğim izlenimler kısaca şöyle:
Evet, Okan Bayülgen haftanın beş günü uzun zaman dilimlerinde program sunarak çok yoruldu. Yeni sezonda yarışma programı sunacak ve cumartesi geceleri klasik şovuna devam edecek ama bu kez çok daha görkemli bir şov olacak.
Bu kararda Bayülgen'in TV8'in yeni gençlik kanalına harcayacağı büyük mesainin de etkisi var. Bence Hopikoğlu'nun gençlik kanalı kurması çok yerinde bir karar.
Çünkü tam anlamıyla gençlere yönelik yayın yapan bir kanal yok. Bence TV8 bu işten büyük reklam geliri elde eder.
Çünkü reklam verenler her zaman izleyici kitlesi net belli olan kanalları sevmiştir.
EKİMDE YAYIN BAŞLIYOR
Türkiye'de genç nüfus sayısının 12 milyon 542 bin olduğunu ve bu rakamın kendini genç hissedenlerle daha da arttığını, sadece bu kitleye seslenecek bir kanalın reklam hacminin ne olacağını Hopikoğlu'ndan başka kimsenin akıl edememesini nasıl yorumlasak acaba!
Hopikoğlu'nun söylediklerine bakılırsa gençlik kanalı için ciddi yatırımlar yapılmış. Birçok üniversiteyle anlaşılmış, haftanın belirli günlerinde yayın yapacaklar. Test yayınları önümüzdeki aydan itibaren canlı olacak ve kanal en geç ekim ayında gerçek yayına başlayacak. Bayülgen'in gençler ve sosyal medya üzerindeki etkisi de bu kanalın ruhu olursa bence çok iş yapar.
YERLİ DİZİ OLABİLİR
Hopikoğlu TV8'den de bahsetti. Dizi projeleri varmış, başka kanallara bile proje üretecek güzel bir ekip kurmuşlar. Eylülde TV8'de yerli dizi izleyebiliriz ama sayısı belli değil.
En büyük sürprizi ise yeni yayın döneminde Acun Ilıcalı'nın yapımlarına rakip olabilecek bir projenin TV8'de ekrana gelecek olması.
Ama bu program hakkında şimdilik detay vermedi.
Bu arada 'Telegol' transferi de çok çetin geçmiş, Hopikoğlu büyük kanalların tekliflerine rağmen bu fenomen programı TV8'e kazandırmış.
TV8'in life-style ve haber programlarında da yeni yayında bazı sürprizleri olacak ama Hopikoğlu'nun yöneticilik felsefesi hep yenilik peşinde koşarken bile emin adımlarla ilerlemek.
Türkiye'deki TV sektöründe gerçek bir ticari rekabetin olmadığını ve hep dış faktörlerin belirleyici olduğunu düşünürsek, bence de sağlamcı olmak en iyi felsefe.
Maceraya atılanların fiyaskosunu çok kısa bir süre önce gördük.
