Türkiye'nin en iyi haber sitesi
MEVLÜT TEZEL

Yılmaz Erdoğan senaryoyu ne zaman yazdı?

Yine bir senaryo kriziyle karşı karşıyayız...
Ünlü gazeteci Hikmet Bila'nın 2007'de yazdığı 'Kömür Kara' adlı senaryosu, kitap olarak geçtiğimiz günlerde yayımlandı. Rahmetli Bila senaryosunda, Yılmaz Erdoğan'ın son filmi 'Kelebeğin Rüyası'nda geçen konuyu ve kişileri işliyormuş.
Hikmet Bila'nın oğlu Baran Bila kitaba yazdığı önsözde "Kömür Kara, bir senaryo formatında yazıldı. Çünkü babam, bu eserin bir sinema filmine dönüştürülmesini çok istiyordu. 2007'de senaryolaştırdı ve noterde onaylattı. Vefatından kısa süre önce senaryoyu paylaştığını söylediği bazı yapımcıların, kendisine nasıl bir yanıt verdiğini öğrenme şansımız ise olmadı" diye yazmış.

KAFA KARIŞTIRAN SORU!
Baran Bila ayrıca 'Kelebeğin Rüyası'nın içeriğini, çıkan haberlerden öğrendiğini ve bu haliyle babasının senaryosuyla çok büyük benzerlikler olduğunu ve bunu araştıracaklarını belirtmiş.
Erdoğan ise bu iddiayla ilgili şu açıklamayı yaptı: "İki senaryo arasında, gerçek hayat hikayesi olmasından ötürü var olması kaçınılmaz doğal benzerlikler dışında hiçbir ilişki yoktur...
Zaten Hikmet Bila gibi değerli bir yazar, bizim düşündüğümüz gibi bir senaryo yazmış ve bize göndermiş olsaydı seve seve o senaryoyu çekerdik ve ben bu öykü üzerinde yedi uzun yıl çalışmazdım..."
Erdoğan'ın filminde hayat hikayesi bilinen tarihi kişilikleri anlatması 'senaryo aynı' iddiasını havada bırakıyor. Tabii ki her şey, film vizyona girince netleşecek. Ancak ortada şüphe duygusu uyandıran bir nokta var.
Filmde, hayatları anlatılan Rüştü Onur ve Muzaffer Tayyip Uslu çok tanınmış şairler değil, hayat hikayelerini anlatan eser de az. Hal böyleyken rahmetli Bila'nın senaryoyu 2007'de yazmış ve bunu bazı yapımcılarla paylaşmış olması kafa karıştırıyor.
Yani Erdoğan'ın samimiyetine inanıyoruz ama böylesine az tanınmış iki şair üzerinde çalışırken, her türlü bilgiyi değerlendirirken, Bila'nın senaryosundan haberdar olmaması ilginç!
Aslında haberdar olsa da 'kopya çekmediği' sürece sorun yok. Sadece basın açıklamasındaki "Merhum Hikmet Bila'nın yazdığı senaryodan kısa bir zaman önce sayın Fikret Bila vasıtasıyla haberim oldu" sözü yüzünden başı ağrır! Bu da ikinci bir Ata Demirer krizi doğurur.
Hatırlayın, Demirer de 'senaryodan haberim yok' demişti ve Ferdi Tayfur'un bizzat Demirer'e Yüksel Aytuğ'un programında senaryosundan bahsettiği ortaya çıkmıştı.
Derdim Erdoğan'ı zan altında bırakmak değil sadece beyin jimnastiği yapıyorum, olasılıklara kafa yoruyorum.
Hatta Erdoğan'ın samimiyetini güçlendirecek bir bilgiyi de paylaşmak isterim...
Dün bizim gazetenin 'sinemadan sorumlu bakanı' Olkan Özyurt'la bu konuyu konuşuyorduk ve bana "Yönetmenler, şairlerin hepsini bilmez ama şairler, şairleri bilir. Şairler birbirlerine anlatır ilginç şair hikayelerini. Unutma Erdoğan da bir şair" dedi ve önemli bir detayı anlattı bana...

ÖĞRENCİLERE ANLATTI
Erdoğan, basın açıklamasında bahsetmemiş; belki kendisi bile o söyleşiyi unutmuştur. Ünlü sinemacı 26 Eylül 2007 tarihinde Boğaziçi Üniversitesi Mithat Alam Film Merkezi'nde öğrencilerle yaptığı söyleşide aynen şu bilgiyi paylaşmış:
"Benim yeni bir film projem var. O film gerçek bir hayat hikâyesindendir. 1922'de doğmuş ve 1942'de ölmüş iki şairin hikâyesidir. Filmimizin önermesi 'Şiir şairane bir şey değildir', şiir bir aşk mektubu değildir."
Özetle Yılmaz Erdoğan, Bila'nın senaryoyu yazdığı sene 'Kelebeğin Rüyası' filmini çekeceğinden bahsetmiş. Bu söyleşinin kaydı, Mithat Alam Film Merkezi'nin internetteki arşivinde de yer alıyor.
Belki de Erdoğan, Bila'dan önce bile senaryoyu yazmaya başlamış olabilir.

YAZARIN BUGÜNKÜ DİĞER YAZILARI
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA