Ülker Sports Arena'ya ikinci gidişim, Leonard Cohen konserine denk geldi. Onur Baştürk'ün dediği gibi; Cohen konseri, hayranları için ayin gibi bir şeydi.
Konserin en güzel tarafı tabii ki Cohen'in tam vaktinde sahneye çıkıp yaklaşık 3.5 saat müthiş bir performans sergilemesiydi.
Cohen'e doyduk yani.
78 yaşındaki yaşayan bir efsane için 3.5 saat çok uzun bir zaman dilimi. Üstelik bizdeki konserler gibi iki saatin yarısı muhabbetle geçmedi.
Cohen konserin başında "Bu gece size her şeyimi vereceğim" demişti, hakikaten de her şeyini verdi.
Konser arasında Ülker Sports Arena'nın pazarlama ve tanıtım müdürü Esra Tezel'le biraz lafladım. Esra Tezel'de, Cohen konseri düzenlemenin verdiği gururun yanı sıra Jennifer Lopez'i ağırlayacak olmanın heyecanı vardı. 16 Kasım biletleri bitmiş; Lopez 17 Kasım'da da yine aynı salonda sahneye çıkacakmış ve bu biletler de hızla tükeniyormuş.

SALON RAHAT VE LÜKS
Salonun konser kapasitesinin 10 bin civarında olduğu konuşuluyor ama sahne ortada olursa bu rakam 15 bine çıkabilirmiş.
Tabii Ülker Sports Arena'nın en büyük artısı, salon olarak sunduğu rahatlık ve lüks.
Esra Tezel'e "Bu salonu biletli izleyiciyle yerli şarkıcılardan herhalde sadece Tarkan doldurabilir" dedim, o da "Biz de çok istiyoruz Tarkan'ın burada konser vermesini" dedi.
Tabii ben bu sözden Tarkan'a teklif götürüldüğünü çıkardım. Aslında Tarkan'ın Ülker Sports Arena gibi daha büyük kapasiteli salonlarda konser vermesi lazım.
Bir de uzun süreden beri konserlerde görsel şov çok önem kazandı. Tarkan ise bu trendin gerisinde kaldı. Ajda Pekkan gibi vincin tepesine çıkmasından bahsetmiyorum tabii ki!
Tarkan artık altyapısı sağlam bir salonda, uluslararası destek alıp konserlerini şova dönüştürmeli. Daha büyük düşünmeli.
Büyük düşünürse komşu ülkelerden Tarkan hayranları İstanbul'a akın eder. Balkanlar ve Ortadoğu'nun en büyük starı olur.