Türkiye'nin en iyi haber sitesi
MEVLÜT TEZEL

Çakır görmezden geldi

Arsenal-Barcelona maçında sadece tribünde değil, saha içinde de bol bol küfür vardı. Mesut Özil'in Türkçe küfürleri, o İngiliz dayının İngilizce küfürlerinden daha ağırdı ve daha net anlaşıldı. İngiliz dayı yüzünden Londra'dan canlı bağlantıyı kesen TRT 1, Mesut'un küfürlerinden neden rahatsız olmadı? Mesut'un da ağzı buzlanmalıydı! Eğer tribündeki İngilizce küfür, yayın durduruyorsa, futbolcuların İngilizce küfürleri de sansür gerektirmiyor mu? İşin içinden çıkamıyoruz değil mi? Daha önce bu köşede defalarca yazdım; küfre karşıyız, küfürle mücadele etmeliyiz ama bu mücadeleyi hiçbir zaman kazanamayız. Futbol modern çağın arenasıdır, gladyatörlerin mücadelesidir. Yapılan araştırmalar ortada; futbolseverler maç izlediklerinde savaş psikolojisine geçiş yapıyorlar. Haliyle devamlı küfür ediliyor; bunu engellemek mümkün değil. Örneğin Cüneyt Çakır, Mesut'un ettiği küfürleri Türkiye'de yediğinde anında kırmızı kart gösterir ama Londra'daki maçta görmezden gelmek zorunda kaldı. Belki de biz her küfre ceza keserek olayı abartıyoruz. Geçtiğimiz yıllarda organize küfürler yüzünden defalarca maçlar ya seyircisiz oynandı ya da tribünlerin belli bölümleri kapatıldı. Bir şey değişti mi? Hayır, hâlâ küfür ediliyor. Bursaspor-Fenerbahçe maçı seyircisiz oynandı ve kimse maçtan bir şey anlamadı. Seyircisiz maç oynatarak küfrün değil futbolun sonunu getirirsiniz. Seyircisiz maç oynatmak, ilkokulda tek ayak üstünde durma cezası vermekten farksız; etkisi olmuyor! Küfürle kültürel yollardan eğitimle mücadele edilmeli.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA