Türkiye'nin en iyi haber sitesi
MEVLÜT TEZEL

Kışlalar bienal ve konser alanı olsun

Başbakan Binali Yıldırım, Akıncı Üssü'nün kapatılıp Ankara için bir yaşam alanı haline getirileceğini, Mamak ve Etimesgut'taki kışlaların Polatlı'ya, İstanbul'daki Maltepe ve Hasdal kışlalarının da Çorlu tarafına taşınacağını açıklamıştı. Yıldırım, ayrıca Ankara'da Güvercinlik Kışlası'nın kapatılacağı bilgisini vermişti.
Kanun Hükmünde Kararname ile kent merkezinde yer alan Kuleli, Yeşilköy Hava Harp Okulu gibi Harp Akademileri, askeri liseler ve astsubay hazırlama okulları da kapatıldı.
Şimdi bu kapatılan okul binalarının ve kapatılacak olan kışlaların nasıl kullanılacağı da ayrı bir tartışma konusu oldu. Askeri bölgelerin yeşil alan ve dev parklara dönüştürülmesi güzel ama yeşil alanlar nasıl dizayn edilecek? Kapatılacak kışlalar ve kapatılan okullarda tarihi yapıların olduğu da unutulmamalı!

ÖZGÜRLÜK ALANI
Deneyimli bienal muhabiri Nilay Vardar, konuyla ilgili uzmanlardan görüş almış ve yaratıcı fikirler ortaya çıkaran bir habere imza atmış. Örneğin; Mimar Korhan Gümüş, askeri alanların barış ve özgürlük alanları olması gerektiğini söylüyor: "Kışlaların, askeri okulların kapatılması bir fırsata çevrilmeli. Bu alanları şiddet üretmeyen, barış ve özgürlük alanlarına dönüştürmek gerekiyor."
Mesela Yugoslavya parçalanırken, Dalmaçya kıyılarındaki askeri üsler için bir halk hareketi oluştu. O alanlar dünyadan gelen sanatçıların kullandığı, konser ve bienal yapılan, eğitim de verilen yerler haline geldi. Yine Venedik'teki askeri üs olan Arsenel, deneysel sanatın yürütüldüğü bir mekan oldu. O Arsenel olmasa Venedik, Venedik olmazdı.
Aynı şey İstanbul için de olmalı. Buralar sabitlenmiş müzeler yerine yaratıcılığa açık alanlar olmalı. Bölgesel barış merkezleri kurulmalı, İstanbul da barış merkezi olmalı. Sorunların tartışıldığı, sanatla yorumlandığı dünyaya örnek mekanlar olmalı.

ORTAK AKIL LAZIM
Mimarlar Odası Ankara Şubesi Başkanı Tezcan Karakuş Candan'ın önerisi ise şöyle: "Bu yeşil alanları yeşil alan olarak korumalıyız. Kışlalardaki binalar da Cumhuriyet'le yaşıt 1930'lu yıllarda yapılmış tescilli yapılar. Bu yapıları da koruyup işlevlerini değiştirmek gerekiyor. 12 Eylül askeri darbesiyle hesaplaşılmasının mekansallığı için Mamak Cezaevi'ne yönelik Kent Düşleri Yarışması açmıştık.
Darbelerle hesaplaşmanın bir yolu da mekansal izleri takip ederek o yapıları demokrasi üniversitelerine dönüştürmektir."
Askeri bölgelerde, bianel açmak, barış alanları oluşturmak, darbe ve militarizm karşıtı müzeler kurmak vs. hepsi yaratıcı fikirler değil mi?
Özetle askeri alanları halkın yararına dönüştürürken bizim öncelikle ortak akla ihtiyacımız var.
Bu fırsatı iyi değerlendirirsek, ranta dönüştürmezsek; İstanbul ve Ankara yeşil alana, özgürlük meydanlarına, müzelere kavuşur ve en önemlisi ekolojik denge korunur.

YAZARIN BUGÜNKÜ DİĞER YAZILARI
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA