Bir e-ticaret platformunda 2017 model otomobilini satışa çıkaran bir vatandaş verdiği hüzünlü ilanla dikkat çekti.
İlanın açıklama kısmında aracının özelliklerinden kusurlarından bahseden satıcı, Osman adını verdiği arabasına şiir tadında veda etmeyi de ihmal etmemiş.
İşte o yazıdan bir bölüm:
"Sevgili Osman,
Sıcak bir mayıs günüydü seninle ilk buluşmamız.
İlk gördüğümde tozlar içindeydin bir otoparkta... Can dostum oldun, hiç üzmedin beni, keyifli yolculuklar yaşadık seninle. Seninle yolculuk yapmak için bahane ürettiğim zamanlar oldu.
170 BİN KM!
Beni affet Osman'ım.
Maalesef yollarımızı ayırmak durumundayız. Senden daha çok elektrik aldığım bir arkadaş çıktı karşıma... Umarım sen de yeni yol arkadaşınla mutlu mesut olursun.
Depon dolu, yolun hep açık olsun."
Genelde erkekler arabasına kız ismi verir! Osman ismi garibime gitti. Elektrik aldığını söylediği araç da hibrit ya da elektrikli otomobil olabilir.
Aslında yazı biraz da günümüzün ilişkilerine benziyor. Yeni, daha güzeli çıkınca eski hemen unutuluyor!
Sahibi, Osman'ı çok sevip altı yılda 170 bin km yapmayı da ihmal etmemiş!
Belki de dikkat çekmek için şiir yazdı!
Ama otomobilleriyle duygusal bağ kuran erkek çok var.
Geçenlerde sosyal medyaya düşen bir videoda yaşlı bir amca yıllardır kullandığı eski aracını satarken hüngür hüngür ağlamıştı.
O videoyu izleyince üç dört ay önce çok sevdiğim 2013 model arabamdan ayrılışım aklıma geldi. O da beni hiç yolda bırakmamıştı, hiç arıza çıkarmamıştı.
Ondan ayrılırken acayip üzüldüm, hatıra fotoğrafı çektim falan...
***
ÇİP TAKILACAK DİYENLER HAKLI MI ÇIKTI?
Elon Musk'ın Neuralink şirketinin beyin implantı denemesi için insan alımı onaylandı. Şirket, deneysel cihazını test edecek felçli insanlar arıyor.
Bu işin sonunun nereye varacağı belli değil! Belki felçli gibi insanları engelli yaşamaya zorlayan birçok soruna çözüm bulunabilir.
Ama Musk'ın asıl amacı; insanların yapay zekâya ayak uydurmasına yardımcı olmak için her şeyi kapsayan bir beyin bilgisayarı geliştirmek.
Böyle bir şey gerçekleşirse cevaplanması gereken birçok etik soru var!
Örneğin insanlar doğrudan yapay zekâya bağlanarak tutsak edilir mi? İnsanlar robotlaştırılacak mı?
Bu gelişme için "Çip takacaklar diyenlerle dalga geçenler nerede?" diye yorum yapanlar da oldu.
Evet, çip takılacağını bildiler ama bu çip aşıyla takılmıyor!
***
HERKES MEMUR OLSUN!
Vatandaşların parlamentoya ilettiği dilek ve şikâyetlerini inceleyen TBMM Dilekçe Komisyonu'na 15 Mayıs-22 Ağustos 2023 arasında 1154 başvuru yapılmış.
Bu kadar az başvuru arasında Fenerbahçe'nin diziliş taktiğinin değiştirilmesinden ülkedeki tüm vatandaşlara belirli süreli memur olma hakkının tanınmasına, evliliklerin 10 yılda bir yenilenmesinden fahiş kira artışı talep eden ev sahiplerine elektrik, su aboneliklerinden 5 yıl men cezası verilmesine kadar yüzlerce ilginç istekte bulunulmuş. Fenerbahçe'nin dizilişinde üçlü savunma istendiyse o kişi kesin rakip takımdandır! Peki, bu saçma istekler için insanlar niye hiç üşenmeden Meclis'e dilekçe yazar?
***
SÜRTÜNEREK SANAT!
Londra'da Kraliyet Sanat Akademisi'ndeki ünlü Sırp performans sanatçısı Marina Abramovic'in retrospektif sergisine girmek isteyenler, iki çıplak model arasından sıkışarak geçiyor. Uzmanlar, iki çıplak modelin arasına girmenin ziyaretçileri 'çıplaklık, cinsiyet, cinsellik ve arzu arasında bir yüzleşmeye zorladığını' söyledi. Fotoğrafa bakınca ziyaretçilerin yüzleşmeye, hatta sürtünmeye zorladıkları anlaşılıyor. Asıl soru; geçerken yüzünüzü ne tarafa çevireceksiniz? Modellerin arasından sürtünerek geçmek sanat mı dediğinizi duyar gibiyim.
Ama bu eylem, boş bir tuvali sergi duvarına asmak, ya da bir muzu duvara bantlamak gibi saçma değil! Çünkü serginin yaratıcısı performans sanatının limitlerini zorlayan sıra dışı sanatçı Abramovic. Türkiye'ye geldiğinde de ünlüler onun görebilmek için sıraya girmişti.
Neyse ki, modellerin arasından geçmek istemeyenler için ayrı bir giriş de bulunuyormuş!
***
10 ŞİRKET!
Fransa'daki perakendeciler ve süpermarket grupları, Unilever ve Nestle gibi tüketim malları devlerini haksız buldukları fiyat artışları nedeniyle eleştiriyor.
Yakında başlayacak müzakerelerde gıda üreticilerinden yüzde 2 ila yüzde 5 oranında fiyat indirimi talep edilecek.
Market zincirleri, daha düşük hammadde ve enerji maliyetlerinin, gıda ve diğer tüketim mallarının üretiminin ucuzlaması anlamına geldiğini ve müzakerelerde üzerinde anlaşılan fiyatların bunu yansıtması gerektiğini söylüyorlar.
Geçtiğimiz yıl market zamları çok tartışılıyorken bu konuya değinmiştim ama duyan olmadı! Elbette ülkemizde marketler abartılı zamlar yaptılar ama sorunun temeli ürün üreticilerinin enflasyonun çok çok üstünde zamlar yapmaları.
Sonuçta marketler üreticiden aldıkları ürünleri satıyorlar!
Dünyada bütün büyük gıda markalarını kontrol eden 10 şirket var aslında. Bunlar; Associated British Foods, Coca-Cola, Danone, General Mills, Kellogg's, Mars, Mondelez International, Nestle, PepsiCo, Unilever.
Örneğin Nestle ya da Mars deyince aklınıza sadece çikolata gelmesin!
Bu 10 şirket küresel çapta gıdadan içeceğe, atıştırmalıklardan temizlik malzemelerine, sudan mısır gevreğine, sostan kedi, köpek mamasına kadar binlerce ürün üretiyorlar. Ve genelde hepsi kendi alanlarında lider markalar.
Bu 10 şirket en büyük reklam verenler olduğu için küresel çapta dokunulmazlıkları var. Aslında dünyada başta gıda olmak üzere tüketim mallarındaki fiyatları da bu 10 şirket ve onlara yakın diğer bazı büyük şirketler belirliyor.
Rakip küçük şirketler de onların belirledikleri fiyatlara göre aksiyon alıyorlar.
Yani market zincirleri de bu büyük şirketlerin fiyat politikasına göre hareket ediyorlar. Fransa'da enflasyon yüzde 5 ama bu dev markalardan hesap sormaya başladılar! Bizde de bu dev markaların fiyat politikaları mercek altına alınmalı.
