Türkiye'nin en iyi haber sitesi
MEVLÜT TEZEL

Konsere geç çıktın davası

Geçtiğimiz çarşamba ABD-Brooklyn Federal Mahkemesi'nde açılan davanın dilekçesinde, Michael Fellows ve Jonathan Hadden adlı şikâyetçiler, Madonna'yı 13 Aralık'ta Barclays Center'da düzenlenen konsere geç çıkmakla suçladı.
Saat 20.30'da başlayacağı ilan edilmesine rağmen ünlü şarkıcı saat 22.30'da sahneye çıktı.
İki izleyici, saat 01:00'den sonra konserden çıktıklarını, gecenin bir yarısı zor duruma düştüklerini, sınırlı toplu taşıma koşulları nedeniyle artan özel ulaşım maliyetleriyle karşı karşıya kaldıklarını ifade etti.



İZLEYİCİYİ UMURSAMAMAK
Ayrıca dava dilekçesinde hafta içi gerçekleşen konserin gece geç saatte bitmesinin 'ertesi gün ailevi sorumlulukları yerine getirme becerisini' olumsuz etkilediği vurgulandı.
Mahkemeye yapılan başvuruda Madonna'nın 14 ve 16 Aralık tarihlerinde New York'ta verdiği iki konser de dahil olmak üzere, geç başlayan diğer etkinliklere katılanlar için toplu dava statüsü de talep ediliyor.
Müzisyenlerin konserlerde geç sahneye çıkması alışıldık bir durum. Ancak iki saat geç çıkmak anormal bir durum!
Bu izleyiciye "Seni hiç umursamıyorum" demek gibi bir şey!
Öte yandan hafta içi bir konserin iki saat geç başlaması da gerçekten daha fazla sorun doğurur. Aslında bu hafta sonu için de geçerli.
Spordan tiyatroya birçok etkinlik zamanında başlarken konserlerin geç başlamasının mantıklı bir açıklaması yok.
Bu genelde sanatçı kaprisinden kaynaklanıyor.
İzleyicilerin bu duruma alıştırılması da saçma.
Türkiye'de iki saat gecikme pek olmasa bile genelde konserler geç başlıyor. Asıl sorun bazı konserlerin son dakikada sudan sebeplerle iptal edilmesi.
Bir de sahnede şarkı söylemekten çok sohbet eden, eş dost tanıdık kim varsa sahneye çıkarıp onlara şarkı söyletenler var.
İnsanlar sevdiği müzisyenin şarkılarını dinlemek için para veriyor ama bazı şarkıcılar vakit geçirme derdinde.
Keşke bu davanın benzerleri ülkemizde de açılsa, emsal teşkil edecek kararlar alınsa!

***

SANATÇININ MİSYONU KÖYE YERLEŞMEK MİDİR?
Geçtiğimiz yıl Beykoz'un İshaklı Köyü'nde çiftlik kuran oyuncu ve sunucu İlker Ayrık zamanının çoğunu burada geçirdiğini açıkladı.
Çiftliğinde hem tarım, hem konaklama hem de restoran sektöründe hizmet veren Ayrık, "11 köpeğim, 2 eşeğim, kümes hayvanlarım ve tavşanlarım var. Hayko Cepkin'in de eşeği var. Eşekleri bir araya getireceğiz inşallah" dedi.
Sanatçılar arasında da çiftlik, köy hayatı sürdürmek son dönemde trend oldu.
Bazıları Ayrık gibi İstanbul merkeze yakın bölgeleri bazıları da Ege, Akdeniz'i tercih ediyor.



Bu haberle ilgili Prof. Ali Atıf Bir'in "Ben mi anlamıyorum bu tür hedefleri hayattan el çekişleri, hayal gerçekleştirmeleri, bütün kariyer hedefi 3-5 milyon dolar kazanıp çiftlik kurmak mıydı yani!" paylaşımı dikkatimi çekti.
Atıf Hoca'nın kaçırdığı bir nokta var; bazı sanatçılar da 'part time' köy hayatı yaşayıp, çalışacak proje çıktı mı İstanbul'a geliyor.
Öte yandan sanatçıların en üretken oldukları dönemde köy ya da çiftlik hayatını tercih ettikleri için eleştirilmelerinde haklılık payı var.
Eskiden son nefeslerine kadar ürettikleri eserlerle var olan sanatçılar fazlaydı.
Sanatçının misyonu köye yerleşmek olmamalı!
Belki de Ayrık gibi sanatçılar potansiyellerini, sanattaki sınırlarını bilip huzuru tercih ediyorlar.
Zaten Fazıl Say gibi bazı büyük yetenekler dışında sanatçılarımızın yurt dışına açılmak gibi bir dertleri de yok!
Çoğunun asıl hedefi mevcut piyasada kaptıkları alanları kaybetmemek.

***


İNSAN AİLESİNİ SEÇEMİYOR
Mehmet Ali Erbil'in kızı Yasmin Erbil, babasıyla ilgili "Bana çok fazla babalık yapmadı.
Özellikle genç kızlarla birlikte olması beni hâlâ yaralıyor" dedi.



Ben de bu açıklamayı ne zaman yapacak diye merak ediyordum.
Bir babanın kızıyla ilgilenmeyip, onun yaşındaki kızlarla birlikte olması kötü bir durum.
Erbil her zaman çapkındı ama bari yaşlanınca kendine gelmeli ve "Benim genç bir kızım var" demeliydi!
Ne yazık ki, insan ailesini seçemiyor!

***


HALA BÜYÜYEMEDİLER!
"Sagopa Kajmer, Ceza ve Fuat Ergin arasında yeni bir tartışma alevlendi.
Mesutcan Tomay ve Ali Biçim'in S.O.B.A Podcast programında Ceza ve Sagopa Kajmer'e alenen laf eden Fuat Ergin, Sagopa Kajmer'in sinirinden nasibini aldı. Sagopa Kajmer, kendisine ve Ceza'ya laf atan Fuat Ergin'i affetmedi!" Bu haber spotunu görünce haberi tıklamadan es geçtim. Zira rapçi kavgası takip edecek zamanım yok.



Rap müzik atışmalarıyla meşhurdur. Birbirlerine 'Diss' atarlar. 'Diss' kelimesi rapçilerin birbirlerini yermek için söyledikleri parçalar olarak tanımlanabilir.
Türk halk müziği ozanlarının yaptığı aşık atışmasının benzeridir.
Normalde bu laf kavgalarını 20'li yaşlardaki rapçiler yapar ve bu laf dalaşını merak edenler de genelde ergenler olur.
Sagopa 45, Ceza 47, Fuat Ergin 51 yaşında ama hâlâ birbirlerine 'diss' atıyorlar, laf kavgası yapıyorlar.
Beyler bu işi artık gençlere, ergenlere bıraksanız diyorum!

***


ŞANSSİZ KRAL
İNGİLTERE Kralı 3. Charles'ın prostat büyümesi nedeniyle önümüzdeki günlerde hastanede tedavi göreceği açıklandı.
3. Charles 75 yaşında. Bu yaşlarda prostat erkeklerin temel sorunlarından biri.



Eğer prostat büyümesi ciddi boyutlardaysa bez bağlamak zorunda bile kalabilir!
3. Charles gerçekten şanssız bir kral. Annesi inat edip ölene kadar tahtı bırakmayınca 8 Eylül 2022'de tahta geçebildi.
Şimdi 75 yaşında ve sağlık sorunlarıyla uğraşıyor.
Bu arada beyler prostat ihmale gelmez! Kral da olsanız sorun çıkarır!

***


Altyazı
"Şiddet ile kazanamazsın Tony. Sadece asaletini koruduğun zaman kazanırsın. Asalet ise her zaman üstün gelir. Ve bu akşam sayende üstün gelemedik." (Green Book)

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA