Türkiye'deki gazino kültürünü yaşatmak için direnen son mekan, 30 yıllık geçmişe sahip 'Günay'dı biliyorsunuz. Gazinoların son kalesi! Günay Tuncel'in sahibi olduğu mekan, maddi darboğazdan çıkamamış, kapısına kilit vurmuştu... Yıkılmak üzere olan mekanı 18 yıllık işletmeci, Kars-Ardahanlı Vahit Yıldız aldı geçen yıl; baştan aşağı yeniledi, donattı ve hayata döndürdü. Cumartesi gecesi ilk kez ayak bastım 'yeni' Günay'a, Kayahan'ı dinlemek için... Hakkını vermek, tebrik etmek lazım; Vahit Yıldız süper bir iş yapmış. Yıllardır ezberlediğimiz şarkıları sahibinin sesinden dinlemek, abartısız, samimi ve çok içten bir sahne performansı seyretmek gerçekten özlediğimiz bir şeymiş. Bize bu eksikliği yaşatmadı Vahit Yıldız. Akustik ve tek kelimeyle şahane bir performanstı. Seni Seviyorum'la açtı geceyi Kayahan; Esmer Günler'i söyledi, Odalarda Işıksızım, Yemin Ettim diye devam etti... 43 yıl olmuş Kayahan bu şarkıları yapalı. Enteresandır, o an aklımdan geçen tek şey ise şuydu: Nilüfer artık bu şarkıları söyleyemiyor, çok yazık!

***
Gecenin sürprizi Kayahan'ın yaptığı yeni şarkıydı. Sahne almadan önce kuliste gevezelik ettik biraz; kapıyı kapattırdı, gitarını alıp çalmaya başladı, İpek Açar da söylemeye... Adı: Şehri Sevda. Dinle ve otur ağla; öyle bir şarkı.. "Söz ver, yazmayacaksın" dedi Kayahan, "Hatta sahnede söylemek konusunda da tereddütlüyüm; herkes kaydediyor, yayıyor. Oysa daha çok bebek bu şarkı" dedi. Ama sahnede üç kez söylediler dayanamayıp! "Bu pırıltılı dünyada İpek de sizinle buluşsun diye yaptım bu şarkıyı" diyerek. Ama ne şarkı! "N'olur gitme ikimiz de ölürüz..." diyor.

***
15 yıldır gece kulübü çalışması yapmıyor, o yüzden endişeliydi Kayahan. Kuliste seyirciyi çekiştirdik biraz; "Eskiden kütüphane gibi olurdu salon. Çıt çıkmazdı, seyirci benimle birlikte söyler benimle susardı" dedi. Anılarını anlattı... Yıllar önce bir gazino programında bir masadan sürekli konuşma sesi gelince müziği kesmiş ve o masaya seslenmiş: "Beyefendi, sizin bu geceki ücretiniz benden" demiş. Adam şaşkın cevap vermiş: "Teşekkür ederim!" "Şimdi kalkıp gidebilirsiniz" diye de lafı yapıştırmış. Başka bir anı... "Beyefendi beni duyabiliyor musunuz?" diye seslenmiş bir masaya. "Evet tabii ki" diye cevap gelince, "Ben de sizi duyabiliyorum da ondan sordum" diyerek yaptığı ayıbı yüzüne vurmuş. Allah'tan cumartesi gecesi böyle sürprizler olmadı. Kayahan da seyirciden memnundu, seyirci de çok özlediği Kayahan'dan. Bence tekrar etmeli Kayahan bu geceyi; Vahit Yıldız da onu ikna etmeli.