Yaklaşık 10 program oldu; TRT Müzik kanalında ünlü müzisyen ve sanatçılarla buluşuyoruz her hafta. Sohbet zaten var da, asıl enteresan olan sürekli atraksiyon peşindeyiz. Yaptığım şeylere kendim bile inanamıyorum... Kanal kurulurken, yapım şirketi arayıp 'Yıldızlı Birgün' isimli programı sunmamı istediğinde ve formatı anlattığında keyifli olur, değişiklik olur diye 'evet' demiştim ama iş çığrından çıktı! Ben artık iyiden iyiye eğlenmeye başladım. Çünkü format gereği bir stüdyomuz yok, bir masa başında oturup sohbet etmiyoruz, konuk ve sunucu birbirimizin suratına bakmıyoruz! Sürekli sokaklardayız, sanatçıların gezdiği dolaştığı yerdeyiz, hiçbir yer bulamazsak evlerindeyiz! Günlerini nasıl geçiriyorlarsa peşlerindeyiz... Yaptıkları aktivitelerle, uğraştıkları hobilerle haşır neşiriz, onların farklı yönlerini ortaya çıkarmaya gayret ediyoruz, onlarla birlikte felekten birkaç saat çalıyoruz... Üzerime vazifeymiş gibi, onlar ne yaparsa ben de aynısını yapıyorum üstelik. En son Kıraç'ı motosiklet kullanırken çektik. Ben neredeydim? Tam da arkasında, motorun tepesinde elbette! Nasıl bir hata yaptığımı da o an anladım... Hava buz gibi, rüzgardan durduğun yerde bile uçuyorsun ama Kıraç otobanda gazlayıp duruyor. Ben "Arkanda acemi biri var, yavaşla" diyorum, o ise Erol Taş kahkahası atıp "Böyle yolda basılmaz mı gaza yaaa" diyerek gazlıyor hala. Hayatımda hiç bu kadar korktuğumu ve dizlerimin titrediğini hatırlamıyorum. Haliyle de motora binmeye tövbe etmiş bulunuyorum! Çok kızdım Kıraç'a ama neye yarar, o acayip eğlendi benim korkaklığımla. Bugün 14.15'de izleyen izledi, izlemeyenler için tekrarı olacaktır elbette ama hangi gün, onu ben kestiremiyorum. Siz arada TRT Müzik'e takılın işte...