Türkiye'nin en iyi haber sitesi
SONAT BAHAR

Nedir bu limonun, simidin çektiği çile!

Klişelerden söz edeceğim size bugün... Dünya bir toz bulutuydu kısmından başlayalım ve klişe neydi önce onu açalım...
Fransızcadan güzel Türkçemize kazandırılmış bir kelime. Uzun süre çok fazla kullanılmış ve artık etkisini yitirmiş ifade, fikir ve bazı olaylar sonrası beklenen tepkilere klişe deniyor.
Bu tanıma göre bu hafta resmen klişelerde boğulduk! Ama klişeler güzeldir de... Nereden baktığına bağlı...
Derya Baykal'la başladık, Hülya Avşar'la devam ettik, Demet Şener son vuruşu yaptı!
Klişenin dışına çıkanlar da oldu elbet, Deniz Seki ve Ertuğrul Özkök, bizi klişeler diyarından aldı, Metaverse evreni gibi bir yere taşıdı.



Derya Baykal, "Limon satarım" dedi, Hülya Avşar "Simit yeriz" dedi... Bunlar sevdiğim klişeler! Bir durum karşısındaki naif bir ifade biçimi gibi geliyor bana. Bize, kültürümüze özgü... Düşünsenize İngiltere'de ekonomik kriz var. Mr. and Mrs. Smith bu krize dair beyanat veriyorlar ve diyorlar ki, "If you don't mind, I can sell lemon!" Ya da İngilizlerin ünlü aktristi Kate Winslet ona uzatılan mikrofona, "Of course if necessary, we will eat bagels" diyor! Bagel da bir simidin yerini tutmaz ama neyse... Olmaz orada öyle şeyler, dünyanın hiçbir yerinde böyle ifadeler yoktur çünkü onlar birlik olmayı, birlikte hareket etmeyi bilmezler. Hayat bireyseldir orada... Yani sözün özü 'simit yemek, limon satmak' bir kriz, bir sorun, olumsuz bir durum sırasında kullandığımız, çözüme yönelik, çözümsüzlükte saplanıp kalmamayı telkin eden açıklamalar. Çok da yerindeler. Simit ve limon bize diyor ki, çözeriz, hallederiz, biz neleri başarmadık ki birlikte... Tabii anlayana...
Belki şu önerilebilir Avşar'a ve Baykal'a... Artık ekonomik kriz anlarında, işsiz kaldığımızda, evi gururumuzla geçindirme derdine düştüğümüzde pazarda limon satmayalım. Yeni turunçgillere de bir şans verelim. Greyfurt satalım mesela.... Tasarruf yapmamız gerekirken simit yemeyelim, bir simit 350 kalori sonuçta. Onun yerine leblebi denesek. Yulaf ezmesi var, tofu falan da son dönemde popüler... Belki konuya maydanoz olanların ağzına da turp tıkmış oluruz.



KLİŞE ÖTESİ HALLER
Bir de sevmediğim klişeler var... Misal Demet Şener. Kendisi yine yeniden sevgilisini hayatının aşkı olarak tanımladı. Aynı söylemler, aynı pozlar, aynılıklar içinde kıvrandı yine. Tam bir klişe Quenn!
Bir de klişe ötesi haller vardır!
Bunları örnek alacaksak, Deniz Seki gibi Hülya Avşar'a laf edeni ısıralım, Ertuğrul Özkök gibi Avrupa'da dört espresso içemediğimiz için hayıflanalım. Bu arada 4 espresso fena kalp çarpıntısı yapar Sayın Özkök...
Ama ben bunları yazarken biraz ürküyorum tabii, Avşar'a laf ettiğimi sanıp Seki beni ısıracak diye korkuyorum bir yandan. Ben sadece biraz açıyı mı değiştirsek diye naçizane bir öneride bulunuyorum. Açı demişken Demet Şener'e tavsiyem var, hep aynı pozu veriyor farkında olmadan ya da olarak. Sevgilisi ya da eşi her kimse o esnada dik bir açıyla duruyor koltukta, Demet Şener 45 derece açıyla ona doğru eğiliyor. Poz hep bu! Ayrıntı takıntılı olduğum için takılıyorum böyle detaylara... Allah mesut bahtiyar etsin her daim ama açıyı mı değiştirse acaba?

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA