Yıllardır vizyonda olan aynı filmi seyrediyoruz. Özellikle böylesi büyük maçlarda hakem hataları hep sizin aleyhinize oluyor. Federasyonlar değişiyor, başkanlar değişiyor, hakem camiası değişiyor. Ama sonuç değişmiyor! Aynı tas, aynı hamam." Hatalar yapılacaktır" sözleri aynen dün olduğu gibi. Yunus Yıldırım'ın Trabzonspor'un yediği golden önce Alanzinho'ya yapılan faulü görmemekteki ısrarcılığı gibi. İşin gerçeği, Türkiye'de ne yazık ki sahada güçlü olan değil saha dışında gücü kullananlar kazanmaya devam ediyor. Ama kimse kusura bakmasın. Olan Türk futboluna oluyor. Gelelim maça... Trabzonspor Alanzinho ile öne geçtikten sonra G.Saray yukarıda da belirttiğim gibi hakem faulü görmemesi sonucunda beraberliği sağladı. İlk yarının sonuna kadar olan bölümde Trabzonspor oyunda belirli bir üstünlüğü ele geçiremedi. Bunda en büyük etkenlerden biri Yattara'nın hastalığından dolayı forma giymemesi ve orta alandaki oyuncuların gerekli üretkenlikte olmamalarıydı. Çünkü Yattara kenarda adam eksilten Trabzonspor'da tek oyuncu. Alanzinho fizik yetersizliğinden Yattara'nın etkinliğinde değil. Zaman zaman parlıyor ama sonunu getiremiyor. Orta sahada Selçuk ve Colman da ilk yarıda aldıkları her topu ileriye uzun oynama düşünceleri yüzünden Trabzon gol pozisyonu üretemedi.

ISSAC VE KRAMPONLARI
İkinci yarı Trabzonspor ilk devreye oranla daha baskılı göründü. Savunmasını orta sahaya yakın kurdu. Colman daha fazla sorumluluk almaya başladı. Fakat Gökhan ve Umut'un verimsizlikleri sonucunda yine pozisyon üretmede etkisiz kaldılar. Yedikleri gol ise ilk goldeki gibi Sylva'nın büyük hatasından kaynaklandı. Colman'ın attığı golle hiç değilse 1 puanla yetinmek zorunda kaldılar. Bu maçta dikkat çeken en önemli husus ise Issac'ın profesyonel anlayıştaki vurdumduymazlığıdır.
Çünkü kulübeden gelen bir futbolcu oyuna girdikten 1 dakika sonra kramponlarını değiştirmek gereği duyuyorsa söylenecek fazla söze gerek.