Fenerbahçe'nin İstanbul Büyükşehir Belediyespor maçında 3 puan bırakmasından sonra Galatasaray için mutlak surette kazanılması gereken bir maçtı.
Kasımpaşa karşısında son haftalarda görmediğimiz tempo ve coşkuyla pozisyonlar bulan bir Galatasaray gözlemledik. Kasımpaşalı oyuncular belirli süreçlerde topu aldıklarında ikili üçlü sıkıştırmalarla rakibi hataya zorladılar ve kazandıkları toplarda gol pozisyonları üretmeye çalıştılar.
Kaptan Arda ile bulunan golden önce Galatasaray takımının Kasımpaşa kalesinde Jo ve Keita ile 1-2 ciddi gol pozisyonu vardı.
Orta sahada Ayhan ve Mehmet Topal rakipten kazandıkları topları yana oynama yerine öne doğru kullanarak daha çabuk atak girişimlerini başlatan oyuncular olarak göze battılar. Giovani geldiği günden bu yana en etkili maçını oynadı.
Kabul etmek gerekir ki bu oyuncu çok genç yaşında Barcelona gibi bir takımda forma şansı buldu. Tottenham'a transferinden sonra bir türlü ilk 11'de şans verilmedi ve de fiziksel anlamda düşüşe geçti.
Hala yeterli değil, hala maç eksiği var. Ancak dünkü maçta ilk defa yeteneklerini sahaya yansıtan bir Giovani izledik.
Topla buluştuğunda Kasımpaşa savunmasını en fazla rahatsız eden oyuncu olmanın yanında zaman zaman da takım savunmasına önemli katkılar yaptı. Bana göre dünkü maçın en yararlı oyuncusuydu.

SABRİ'NİN HATASIYDI
İlk yarıyı 1-0 önde kapatan Galatasaray ikinci devrede rakip çok adamla geldiği anlarda Kasımpaşa savunmasını az adamla yakaladığı 2-3 pozisyon geliştirdi.
Bu süreçte Galatasaray'ın yetenekli oyuncuları 4'e 2, 5'e 3 yakaladıkları pozisyonları gole çeviremedi.
Bu arada Sabri'nin kademe hatasında Kasımpaşa'nın golü geldi.
Golden sonra ise Keita mükemmel vuruşuyla sahneye çıktı, iki de güzel gole imza attı.
Koray'ın kırmızı kartla atıldığı ve Jo ile kazanılan penaltı golünden sonra Kasımpaşa oyundan düştü ve Atletico Madrid maçında büyük bir hüsran yaşayan Galatasaray kazandığı üç puanla hem liderliğin keyfini sürdürdü hem de Fenerbahçe'nin kaybettiği günde moral kondisyonunu üst seviyeye çekti.