Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HASAN CELAL GÜZEL

Demilitarizasyon programı

Türkiye'de, 'bütün kurum ve kuralları ile' Batılı anlamda demokratik rejimi, bir daha yıkılmayacak şekilde inşa etmek istiyorsak, toplumda ve devlette 'demilitarizasyon'u yani sivilleşmeyi gerçekleştirmek zorundayız. Bu, ordunun gücünün ve itibarının azaltılması demek değildir. Tam aksine, iç politikanın kaygan zemininden uzaklaşmış, sadece kendi 'dış savunma' görevini ifa eden bir ordu, gerçek gücüne kavuşacak ve itibarı daha fazla artacaktır.
Son Yüksek Askerî Şûra'dan sonra, Türkiye'de 'militarist vesayet' rejiminin sonuna gelindiği ve kısıtlı demokrasimizde taşların yerine oturmaya başladığı müşahede edilmektedir.
Şimdi, bir program dahilinde toplumda ve devlette 'hâkî' rengin tesirinin azaltılmasına sıra gelmiştir.

***
Demilitarizasyon ibaresini, militarist vesayetten kurtularak sivilleşme anlamında kullanıyoruz. Hürriyetçi demokratik rejim, ancak akıllıca hazırlanmış bir sivilleşme programının cesaretle uygulanmasıyla işletilebilecektir.
'Demilitarizasyon Programı', ana hatlarıyla şu hususları ihtiva edecektir:
1. Yeni Anayasa: Militarist zihniyetin değişebilmesi için, öncelikle hazırlanacak Yeni Anayasa'da TSK'nın görev ve yetkileri çok açık şekilde tanımlanmalıdır.
2. 35. Madde: TSK İç Hizmet Kanunu'nun 35.maddesi değiştirilmeli; 12 Eylül Darbesi'ne gerekçe teşkil ettirilen ünlü 'koruma ve kollama'nın ne olduğu belirtilmeli ve TSK'nın 'millî savunma' haricinde bir görevi olmadığı vurgulanmalıdır.
3. Millî Savunma Bakanlığı: Genelkurmay Başkanlığı ve Kuvvet Komutanlıkları Millî Savunma Bakanlığı'na bağlanmalıdır.
4. Millî Güvenlik Kurulu: MGK sivilleştirilmeli ve Hükümet'in üstündeki konumu değiştirilmelidir. MGK, tamamen istişarî bir kurul hâline getirilmelidir.
5. TSK'nın sivil alana müdahalesine imkân veren hukukî metinler kaldırılmalıdır. Bu cümleden olarak EMASYA Protokolü, Kriz Yönetmeliği ve MGK Genel Sekreterliği'nin bazı uygulamaları gözden geçirilerek ilga edilmelidir.
6. Genelkurmay Başkanlığı ve Kuvvet Komutanlıklarında bulunan ve TSK'nın savunma göreviyle ilgisi olmayan birimler kaldırılmalıdır. Özellikle, millî savunma ile askerî istihbarat dışındaki istihbarat görevleri, dahilî dinlemeler, araştırma ve fişleme birimleri ilga edilmelidir.
7. Jandarma: Jandarma Genel Komutanlığı kaldırılarak bunun yerine tümüyle İçişleri Bakanlığı'na bağlı 'Kır Polisi Teşkilâtı' kurulmalıdır.
8. Askerî Yargı: Askerî Yargı kaldırılmalı ve yargıda birlik sağlanmalıdır. 'Askerî Yargıtay' ve 'Askeri Yüksek İdare Mahkemesi' de kaldırılmalıdır. TSK'daki yargı faaliyetleri, savaş zamanında 'Divan-ı harp' ve disiplin suçlarıyla sınırlı olmalıdır.
9. Garnizonlar: İllerdeki Garnizon Komutanlıkları kaldırılmalı ve TSK'nın konuşlandırılması, -Ankara haricindesadece 'savunma esası'na göre düzenlenmelidir.
10. Demokrasi Eğitimi: Her seviyedeki askerî okulda 'demokrasi eğitimi' verilmelidir.
11. Askerin (subay, astsubay ve erat), görev yeri haricinde üniformalı olarak bulunmaması sağlanmalıdır.
12. TSK'nın yönetimi, darbe dönemlerinin teamüllerine göre değil, sadece yürürlükteki kanunlara göre belirlenmelidir.
***
Askerimizi seviyoruz... Önemine ve değerine inanıyoruz. Lâkin, Türkiye'nin 'İleri Demokrasi'ye geçtiği bir dönemde askerimizin, toplum ve devlet içindeki şerefli yerinin yeniden tesbiti lâzımdır.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA