Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HASAN CELAL GÜZEL

Yargı reformu tutukluluk süreleri ve 'dostane çözüm'

AK Parti İktidarı, Hûkümeti teşkil ettiği ilk günden itibaren 'yargı' ve 'yargı reformu' ile yakından ilgilenmiştir. Özellikle AK Parti İktidarı'nın ilk Adalet Bakanı olan şimdiki Meclis Başkanı Cemil Çiçek, bu konuda âdeta çırpınmış, Türk Ceza Kanunu'nun ve Ceza Muhakemesi Kanunu'nun yeniden yapımını gerçekleştirmiş ve AB kriterleri çerçevesinde çok sayıda hukuk reformunu hazırlayarak TBMM'den geçirmiştir. Yargı Reformu'nun altyapısını hazırlayan Çiçek'ten sonra Adalet Bakanlığı'na atanan Sadullah Ergin de yargı reformu ile ilgili çok önemli adımlar atmış ve reform konusunda hazırlanan ayrıntılı bir taslağı son hâline getirmiştir.
Yargı Reformu'nun tamamlanmasında karşılaşılan iki temel engel, yargı sisteminin eskimesi ve yozlaşması ile siyasallaşan yüksek yargının jüristokratik hegemonyası olmuştur. Yozlaşan yargının yeniliğe ve değişime karşı mukavemeti beklenen bir tepkidir. Ancak bu tepkinin mutlaka aşılması gerekir. Diğer taraftan, 12 Eylül 2010 Referandumu ile HSYK'da ve Anayasa Mahkemesi'nde gerçekleştirilen değişiklikler, CHP jakobenizminin yargıyı 'militanca' (CHP Grup Başkanvekili Ülker Tarhan'ın ifadesiyle) siyasallaştırmasına son vermiştir.

***

Kırk yıldır hukuk ve yargıyla hemhâl olmuş eski bir bürokrat ve siyaset adamı sıfatıyla, 'Yargı Reformu'nun 'Yeni Anayasa' ile birlikte Türkiye'nin en önemli meseleleri olduğunu biliyoruz. Ne yazık ki bugüne kadar yapılan reform çalışmaları içinde, 'yargı mekanizmasının işleyişi' konusuna girilememiş ve 'adalet dağıtım sistemi' usul ve esas itibariyle eski yanlışlıklarını devam ettirmiştir. 'Yeni Anayasa' çalışmalarında 'yargı' bölümünün hazırlanmasından önce, Adalet Bakanlığı, Yargıtay ve Üniversite çevresinden bir 'Yargı Reform Kurulu'nun teşkili ve çalışmalarına başlanması sağlanmalıdır. Bu kurul, Adalet Bakanlığı'nın hazırladığı reform taslağını esas alabileceği gibi, bundan faydalanarak farklı bir çalışma da gerçekleştirilebilir. Bizce bu kurulun başına, eski Yargıtay Başkanı, hâlen üniversite öğretim üyesi olarak bulunan Prof. Dr. Sami Selçuk getirilmelidir. Prof. Selçuk, yargı reformu konusunda teemmül etmiş, görüşlerini yazmış ve çeşitli ülkelerdeki uygulamaları bilen bir hukuk bilgesidir. 'Yargı Reformu Kurulu', öncelikle durum tespiti yaparak yargı sistemini kökten değiştirecek şekilde incelemeli ve Türkiye'ye uygun yeni bir sistem geliştirebilmelidir.
***

Yeni yargı sistemi konusundaki görüşlerimiz mahfuz kalmak şartıyla, 'tutukluluk süreleri' ve 'AİHM'deki dâvalar' hakkındaki görüşlerimizi özetle belirtelim: Eğer bir ülkede tutuklu bulunanlar toplam mahpusların yüzde 60'ına tekabül ediyorsa, böyle bir ülkede ceza yargılaması anlaşılamamış demektir. Açıkçası, bir istisnaî durum (tutukluluk) kural hâline dönüştürülmüş olmaktadır.
Tutukluluk süreleri, yeni mevzuatta yeniden tespit edilmiştir. Buna göre ağır cezalardaki suçlarda en fazla 5 yıl, özel yetkili mahkemelerde 10 yıldır. Aslında, mahkemenin baz alınarak tutukluluk süresi tespiti de yanlıştır. Yargılanan suçun cezasının belli bir oranı, tutukluluk sürelerini daha makûl şekle getirebilir.
Tutukluluk süresinin azaltılmasından daha önemli olan husus, Adalet Bakanı Ergin'in dediği gibi, yargılamanın hızlandırılmasıdır. Ancak, sistemin özünü değiştirmeden bu mümkün olamaz.
***

'İnsan Hakları Mahkemeleri Enstitüsü' Başkanı Hacı Ali Özhan ile görüşüyoruz. AİHM'de Türkiye ile ilgili 12 bin dâva olduğunu; Rusya'dan sonra bu bakımdan dünya ikincisi olduğumuzu; dâva başına kişi sayısı göz önüne alınınca, en ihtilâflı ülkenin Türkiye olarak görüldüğünü anlatıyor. Bu dâvaların yüzde 97'si Türkiye aleyhine neticeleniyor.
Özhan, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 38. maddesindeki 'dostane çözüm' kurumunu hatırlatarak, bu imkân kullanılarak aleyhimizdeki dâva sayısının yarıya indirilebileceğini ve Sözleşme'nin 39. maddesine göre dostane çözüme varılırsa aleyhteki başvurunun kayıttan düşeceğini anlatıyor.
Dışişleri Bakanlığı
'nın 'dostane çözüm' konusunda yeni ve gerçekçi bir tutum almasını diliyoruz. (İnsan Hakları Mahkemeleri Enstitüsü'nün adresi: www.ihm-e.eu).

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA