Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HİLAL KAPLAN

PYD, Kürtlerin DAEŞ’i oldu

Başlıktaki tespitin sahibi, Anadolu Ajansı'ndan Emin İleri'ye konuşan, Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Koalisyonu (SMDK) ile Kürt Ulusal Kongresi (ENKS) üyesi Abdülhamit Temo. Temo, PKK'nın, Suriye Kürtleri'nin sembol isimlerinden ve devrim sırasında öne çıkan lider adaylarından olduğu için rejimin emriyle katlettiği Mişel Temo'nun da kardeşi. O yüzden PKK'yı da, Suriye dinamiklerini de içerden bilen bir isim. Temo, PYD'nin son dönemdeki amacını şöyle özetliyor:
"Bunların amacı Halep'ten Türkiye sınırına kadarki bölgeyi ele geçirmek. Rejim son dönemde Halep üzerine yoğunlaştı. Ruslarla beraber Halep'i tümüyle almak istiyor. Rejim ve Rusya, Halep'te savaş uçaklarıyla muhalifleri vuruyor, PYD ise karadan saldırıyor muhaliflere."
Geçtiğimiz günlerde, PYD'nin işlediği insanlık suçlarından birisi, kendi üyeleri tarafından videoya alındı ve dünyaya servis edildi. Öldürdükleri muhaliflerin bedenlerini, yan yana dizerek kamyonlara yükleyen PYD/ YPG, müzik eşliğinde onları Afrin'e getirdi ve halka sergiledi. Temo, PYD'nin işlediği bu ve benzer insanlık suçlarının sadece gündelik, ileriye dönük de kalıcı etkileri olacağını anlatıyor:
"Bu durumun hem Kürtler hem de Araplar üzerinde ciddi tesirleri olacak. Rejim ve Rusların amacı etnik savaş çıkarmak, Kürtler ve Araplar arasında, özelikle Sünni Araplarla. PYD şu an bu amaca hizmet etmek istiyor. PYD'nin yaptıkları DAEŞ'in yaptıklarından pek farklı değil. PYD, Kürtlerin DAEŞ'i oldu. Nasıl ki DAEŞ Araplardan çıktı, PYD de bugün yaptıklarıyla Kürtlerin DAEŞ'i konumuna geldi. PYD öyle bir politika izliyor ki hem Kürtler arasında hem de Kürtler ile Sünni Araplar arasında bir savaş çıkmasını istiyor. Biz bu durumdan korkuyoruz. Böyle giderse PYD yüzünden Suriye Kürtleri kendi arasında savaşacak, yine PYD yüzünden Kürtler ve Araplar savaşacak. PYD'nin son eylemlerinden tüm kesimler rahatsız.
Ki hep PYD dedim konuşmamda ama biliyorsunuz ki PYD değil PKK. Tüm bunlara karar veren Kandil'dir. PKK, tıpkı Lübnan Hizbullah'ı gibi hangi devlet onlardan ne isterse yerine getiren örgütler. Bugün de o durumu yaşıyoruz. Bugün PKK, Rusya- İran hattının bulunduğu siyaseti benimsemiş. Rusya- İran ise Esed'i destekliyor. İlginçtir ki Rusya, İran ve Esed, Barzani'nin politikasına karşı. PKK da bu güçlerle ittifakta. Bugün PKK, Suriye'de sadece Şii politikasına hizmet ediyor."
Geçen ay PYD ile rejim güçlerinin savaştığına dair gelen haberlere de çarpıcı bir yorumu var Temo'nun. Cenevre'de 'rejime muhalif' gruplar arasında yerini almak için PYD'nin bilerek bu tür danışıklı dövüşe sebep olduğunu ve bu uğurda ölen sivillerin kimsenin umrunda olmadığını vurguluyor:
"Kamışlı'da yaşanan olay şuydu, PYD Kamışlı hapishanesinin kontrolünün kendilerine verilmesini istiyordu. Bir de bir değirmen var. PYD onu da istiyordu. Rejim de verecekti zaten. Millete 'biz bunları rejimden zorla aldık' demek için bir çatışma başlatıyorlar. Oysa PYD 3 yıl önce o hapishaneyi ele geçirdiğini söylemişti. Ele geçiriyor sonra tekrar denetimi rejime bırakıyor. Tıpkı Kamışlı'da geçen hafta yaşanan o çatışma gibi. O göstermelik savaşta 17 sivil öldü. Geçen yıl ise Haseke'deki göstermelik savaşta 30 sivil öldürülmüştü. Haseke'deki o savaş ise güya sınır kapısını PYD ele geçirecekti.
Evet, Apocular sınır kapısının denetimini aldılar, Beşşar Esed'in posterlerini indirip kendi bayraklarını astılar ama hemen sonrasında Muhaberat/ rejim devriyesi gelip orada durdu. Göstermelik bir savaş verdikleri anlaşılmasın diye de sivillerin öldürülmesi gerekir. Bunun için rejim sivillerin bulunduğu yere birkaç bomba atacak ve ölümlerine sebep olacak. Rejimden de 10-15 kişi ölüyor. Bir hafta geçmeden tekrar barıştılar. Halep'te zaten birlikte hareket ediyor. Kamışlı'da neden savaşsın?"
Suriye, siyasî olarak istikrara kavuşsa bile, PYD ve DAEŞ'in yarattığı toplumsal tahribatın onarılması on yıllar alacak. Üstelik DAEŞ'e haklı olarak ortak bir nefretle ve kesilmesi gereken bir ur gibi bakılırken, PYD'nin 'bizim çocuklar' diye yüceltilmesi, sırtının uluslararası güçlerce sıvazlanması, onların ektiği nefret tohumlarını daha da kalıcı kılacak gibi görünüyor.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA