Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HİLAL KAPLAN

Ergenekon örgüt mü değil mi; ona karar verin önce

Sesli dinlemek için tıklayınız.

28 Şubat İttifakı'nın Erdoğan karşıtlığı dışında hemfikir olduğu bir mesele var mı? Suriyeli mültecileri yollamayı vaat eden Akşener ile koruma sözü veren Davutoğlu aynı masada.
Esad'la görüşüp meseleyi çözme hayalleri kuran Kılıçdaroğlu ile Esad'ı devirip Emevi Camii'nde namaza durma hayalleri kuran Davutoğlu aynı masada.
İstanbul Sözleşmesi bayraktarlığı yapan Akşener ile sözleşmeye karşıt olduklarını her zeminde dile getiren Karamollaoğlu aynı masada.
Cinsel sapkınlığı siyaset haline getirenlerle kol kola olan ve hatta "Trans çocuklar vardır" diyenlerin bile partisinde olduğu Kılıçdaroğlu ile sözde ülkemizin dindarlığı en geleneksel biçimiyle temsil eden partisinin lideri Karamollaoğlu aynı masada.
İsrail ile ilişkiler konusundaki tüm gelişmelere olumlu bakan Kılıçdaroğlu ile bu görüştekilere "Siyonist" diyen Karamollaoğlu aynı masada.
Misal daha geçen hafta Babacan, Ergenekon-Balyoz davalarında yargılananlar için "Sırf FETÖ'cüler bunlarla uğraşıyor diye onlara ak pak diyemeyiz. Hukuka aykırı işler yapanlar, demokrasimize kasteden, hukuk sistemimizi felç edenler FETÖ'nün bulandırdığı suda temizlenemezler" demişti.
Kılıçdaroğlu ne yaptı? Balyoz davası kapsamında yargılanırken intihar eden Deniz Yarbay Ali Tatar'ın mağdur ailesine zaman ayarlı bir ziyarette bulunarak bu davaların tekrar açılmayacağının sözünü veren bir konuşma yapıp "Kızım sana söylüyorum, Babacan sen anla" dedi. Ertesi gün de Deva Partisi'ndeki 28 Şubat İttifakı'nın toplantısında birlikte masaya oturdular.
Aynı masada oturmak dışında aynı düşündükleri bir şey yok. Masaya onları oturtan da aslında Erdoğan. Ülkenin seçilmiş ilk Cumhurbaşkanı'nı devirmek dışında hangi politikada birleşecekler? Allah muhafaza seçilseler, ülkeyi hem iç hem dış politikada feci bir kaosun beklediği şimdiden belli.

***


BARIŞIN MERKEZİ İSTANBUL MU OLACAK?
Cumhurbaşkanı Erdoğan, NATO Zirvesi'nin ertesi günü hem Ukrayna Devlet Başkanı Zelenski hem de Rusya Devlet Başkanı Putin ile görüşmüştü. İki gün önce beklenen gelişme kesinleşti ve iki ülke heyetlerinin barış görüşmeleri için bugün İstanbul'da buluşacağı duyuruldu.
Ukrayna ile Rusya arasında altı başlıkta görüşmelerin sürdüğü, dört başlıkta uzlaşmaya çok yakın olunduğu söyleniyor. Başkan Erdoğan'ın, Putin'e yönelik "Artık barış için atılacak adımın mimarı sen olmalısın. 'Buna onurlu bir çıkış yap' demek suretiyle bu işi tatlıya bağlamanın yolunu aramalıyız" sözleri de Türkiye'nin pozisyonunun altını çiziyor.
Antalya Diplomasi Forumu'ndan sonra görüşmelerin İstanbul'da sürmesi, diyalog mekanizmasının ülkemizde devam edeceğinin bir göstergesi olabilir. Bir NATO üyesi olarak Türkiye'nin, dünyanın kulak kesildiği olası bir barış sürecine ev sahipliği yapıyor olması kıymetli.
Bugünlerde konuşulmayı hak eden bir "masa" varsa budur; diğerleri "Demirtaş- Kavala serbest kalsın" dışında bir konuda görüş birliğine varırsa, onu da o zaman konuşuruz.

Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA