Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HİLAL KAPLAN

Masa var aday yok

Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti Grup Toplantısı'nda açıkladı: Deprem felaketine rağmen seçimler 14 Mayıs'ta, tıpkı planlandığı gibi yapılacak. 13.5 milyonun ikamet bilgilerini takip ve sandığa yansıtmak zorlu bir süreç olacak ama seçim ertelenseydi, muhalefetin çıkaracağı yaygarayı biliyorsunuz.
Velhasıl tarih belli, aday belli, vaatler belli, vizyon belli. Cumhuriyet tarihimizin en büyük felaketinin gölgesinde, Erdoğan geminin dümeninde, tereddüt etmeden hedefine doğru ilerliyor.
Yalnız seçim ya hani bu; bir rakibin olması gerek. Seçime neredeyse iki ay kalmışken, muhalefet cephesi hâlâ adaysız!
Erdoğan'ın seçim tarihini teyidinin hemen ertesi gün yani dün 6'lı Masa 12. kez -evet altını çiziyorum- 12. kez bir araya geldi.
Geride kalan 11 toplantının her bitiminde, muhalif kesim en azından bir ismin ön plana çıkmasını bekledi. Ancak masa aday yerine, masada kimin nerede oturacağı, kullanılacak font ve kurumsal yapı ile ilgili kararlar almayı tercih etti.
Artık bir sır değil, masa resmen zorla ayakta duruyor. Özellikle CHP ve İyi Parti arasındaki gerilim had safhada. Kemal Kılıçdaroğlu'nun aday olmak istediği, Meral Akşener'inse direndiği artık gizlenmiyor. Akşener'in "kazanacak aday vurgusu"nun altında gönlünde yatan isimler, Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş. Yavaş ve İmamoğlu da son düzlükte kanal kanal gezip, "Masa aday gösterirse neden olmasın" diyerek yeşil ışık yakıyor.
Akşener'in çarşamba günü grup toplantısında kullandığı şu ifadeler şüphesiz ki adaylıkta direten Kılıçdaroğlu'na gönderilmiş adrese teslim ve çok sert bir mesajdı:
Bunu herkes üzerine alsın ve çok iyi düşünsün. Ve kimse unutmasın; bazen gerçek komutan olmak için apoletlerden vazgeçmek gerekir. Sahici bir mücadele için önce kendinle barışmak gerekir. Küçük hesapları bırakıp büyük resmi, gerçek tehlikeyi görmek gerekir.
Oy oranlarına bakıldığında masanın diğer unsurlarının fikirlerini de buraya yazmayı açıkçası pek akılcı bulmuyorum.
Gerilim ortada, artık kürsülerden haykırılıyor. Peki daha aday çıkarmakta bu kadar zorlanan bir siyasi koalisyon, ülkeyi sizce nasıl yönetir? İşte 14 Mayıs'ta sandık başına giden her vatandaşımızın aklında bu sorunun olacağından eminim. Çünkü 6'lı Masa, krizden başka bir şey vaat etmiyor.
Bakanlıkların 6 parti arasında pay edildiği, birden fazla cumhurbaşkanı yardımcısının seçildiği, ülke yönetiminin adeta parsel parsel siyasi kliklere teslim edildiği bir sistem, yönetilememezlik demektir. Zaten Gelecek Partisi Başkanı Ahmet Davutoğlu, muhalefetin kazanması halinde ülkede yaşanacak kriz ortamının fragmanını katıldığı bir programda göstermişti.
Cumhurbaşkanı, "Kendi kararımı uygularım" derse ne yapacakları sorulan Davutoğlu, "Dediği anda kriz çıkar. Çok açık söyleyeyim. O cumhurbaşkanı Meclis desteğini kaybeder. Ülke yeniden seçime gitmek zorunda kalır" diyerek masanın ortasına bomba bırakmıştı ve hemen telkinle susturulmuştu.
Tabii tüm bunlar olurken, Batı seçimleri yakından takip ediyor, her gün bir yayın organında, yeni bir analiz yayımlanıyor. Hepsinin ortak noktası aynı: Muhalefet kazanırsa Batı kazanır tezi.
Bunların son örneği, Londra merkezli haber ajansı Reuters'dan geldi. Hugo Dixon imzalı Reuters analizinde Batı'nın 6'lı koalisyondan beklentileri sıralandı. Rusya-Ukrayna Savaşı'nda tarafsızlık politikası izleyen ve arabuluculuk rolü sayesinde tahıl krizini çözen Erdoğan ve Türkiye'nin Batı ile ilişkilerinin kötüleştiği ileri sürüldü. "Sadakat testi" başlığı altında 6'lı koalisyonun kazanması halinde AB ve ABD ile daha iyi ilişkiler kurmak isteyeceği ve ilk olarak İsveç ve Finlandiya'nın NATO üyeliğini onaylayacağı belirtildi. 6'lı koalisyonun NATO'ya sadakati üzerinde özellikle durulan haberde, izlenilecek politikaların Batı'dan yatırım akışına imkân sağlayabileceği ifade edildi.
Anlaşılan o ki Batı, bir yandan aday belirlenememesinin hayal kırıklığını yaşarken, diğer yandan da muhalefetin kazanması konusunda umutlarını diri tutmaya çalışıyor. Bakalım muhalefet Batı'yı sevindirecek mi, yoksa yüzüstü mü bırakacak?..

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA