Türkiye'nin en iyi haber sitesi
NAZLI ILICAK

Hangi Atatürk?

Bugün 10 Kasım. Atatürk'ü daha iyi anlamak için, Taha Akyol'un yazdığı "Ama hangi Atatürk" kitabını tavsiye ederim. Bugüne kadar işittiğim pek çok olayı, derli toplu belgelerle bu kitapta buldum.

***

Atatürk'ün şartlara göre nasıl esnek davrandığını gösteren bir olay, Musul'un terk edilmesidir. Mustafa Kemal, Musul vilâyetini, milli sınırlarımızın içinde gördüğünü vurgulayan sözlerinden bir ay sonra, tam aksi beyanda bulunuyor. Çünkü Musul için, o günün "süper gücü" İngiltere'yle çarpışmayı ülkemizin menfaatine uygun görmüyor.
İşte bir ay farkla, sözleri:
"Musul vilâyeti, Türk devletinin sınırı dahilindedir. Buraları anavatandan kopararak, şuna buna hediye etmek hakkı hiç kimseye ait olamaz." (3 Ocak 1923)
"Misak-ı Milli, şu hat bu hat diye hudut çizmemiştir. O hududu çizen şey, milletin menfaati ve yüce heyetimizin bakışındaki isabettir." (27 Şubat 1923)
Akyol'un kitabında, Gazi Paşa'nın İzmit'te gazetecilerle yaptığı konuşmaya da yer veriliyor: "İngilizler, orada bir Kürt hükûmeti teşkil etmek istiyorlar. Bunu yaptıkları takdirde, bu fikir, bizim hududumuz dahilindeki Kürtlere de sirayet edebilir. Bu fikre mani olmak üzere, sınırı güneyden geçirmek lâzımdır. Peki Lozan'da Musul'u alamazsak ne olacak? Savaşacak mıyız? Sizlere soruyorum, Musul için harbe devam makul bir şey midir?"

***

Meclis'te, Kuzey Irak kavgasından kesitler:
- Bolu Mebusu Tunalı Hilmi Bey: "Namık Kemal ' Tuna vilâyeti giderse Rumeli gider' demişti. Musul giderse güneydoğu tehlikeye gider."
- Rize Mebusu Doktor Abidin Bey: "Musul vilâyetinden (Musul, Kerkük, Süleymaniye sancakları) bir karış arazimiz giderse, emin olunuz Anadolu tehlikededir. Çünkü, Musul, Anadolu için bir hayat noktasıdır."
- Bursa Mebusu Operatör Doktor Emin Bey: "Musul'u vermekle iş orada bitmeyecektir. Musul'u verdiğimiz gün, hudut Erzurum'dur."
- Trabzon Mebusu Ali Şükrü Bey: (ki bu eleştiri dolu konuşmayı yaptıktan sonra Topal Osman tarafından iple boğularak öldürüldü): "Süleymaniye, Kerkük ve Zaho'nun Türklere önerilmesine rağmen, İsmet Paşa'nın ' Ya hep, ya hiç' mantığıyla bunun red etmesini ağır bir dille tenkit ediyor."
- Diyarbakır Mebusu Hacı Şükrü Bey soruyor: "Ya Milletler Cemiyeti bir sene sonra bizim hakkımızı vermezse?" İsmet Paşa kürsüden cevap veriyor: "O zaman harp ederiz"

***

Bugün hâlâ güncelliğini koruyan tartışmaları ve çok daha fazlasını Taha Akyol'un özenle hazırladığı kitapta bulmak mümkün. Türkiye'nin güvenliği açısından, Kuzey Irak ve Kerkük büyük önem taşıyor.

YAZARIN BUGÜNKÜ DİĞER YAZILARI
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA