Türkiye'nin en iyi haber sitesi
NAZLI ILICAK

Taze bir başlangıç: Umut

Kemal Kılıçdaroğlu, CHP için taze bir başlangıç. Dolayısıyla, eleştiriye hemen başlamadan önce icraatını görmek zorundayız. Bugüne kadar, böylesine önemli bir koltukta oturmuyordu; bu yüzden, doğru/yanlış, ince eleyip sık dokumadan, çeşitli iddialar dile getirmişti. Bazıları, iftiraydı. Nitekim yalanlananlar oldu. (Örnek: Ankara'daki elektronik doğalgaz sayacının İstanbul'dakinden daha pahalı olduğu, Başbakan müsteşarının Oger temsilcisi sıfatıyla Telekom'da görev yaptığı, Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nin arama kararının, isim ve adres belirtmeden Erzincan Merkez Komutanlığı'na gönderildiği, YARSAV Başkanı Eminağaoğlu dinlenirken, Yargıtay'ın santralinin de dinlenmeye alındığı iddiası gibi)
Şahsen, ilk günün karmaşasından sonra, Kılıçdaroğlu'ndan daha iyi bir performans bekliyorum. Bu yüzden, Tayyip Erdoğan'ın aksine hemen bir hüküm vermeyeceğim. "CHP eski tas, eski hamam" demeyeceğim.

***

İlk günkü konuşmasında, "Recep Bey" hitabını eleştirmiştim. Oda komşum Hıncal Uluç, onun "Recep Bey" demesini yadırgamamı yadırgamış. Hepimizin birbirimize "bey" ya da "hanım" dediğimizi belirtmiş. Oysa bu hitap şekli, özel konuşmalarda kullanılır. Hepimiz, yazılarımızda, ya da konferanslarımızda, büyük çoğunlukla kişileri soyadıyla anarız. Meclis zabıtları taranırsa, birbirini koridorlarda ismiyle çağıran milletvekillerinin bile, kürsüde, soyadıyla hitap ettiği görülecektir. Bu basit gerçeğe rağmen, Hıncal Bey'in, neden Kemal Bey'in "Recep Bey" demesini savunduğunu anlamakta güçlük çektim.
Sahi, yazımın şu son cümlesini hiç yadırgamadınız mı?

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA