Türkiye'nin en iyi haber sitesi
NAZLI ILICAK

Hizbullah'ın tarihçesi

Eski MİT Müsteşarı ve Jandarma Genel Komutanı Teoman Koman, 1992'de, faili meçhullerin filizlendiği yıllarda, "Hizbullah yoktur. Onlar kendilerini PKK'ya karşı koruyan dindar vatandaşlardır" demişti. Aslında PKK'yla ihtilâf, Koman'ın dediği şartlarda başladı. 1990'ların başında, Batman, Diyarbakır, Silvan, Nusaybin gibi merkezlerde, PKK'nın esnaf üzerinde baskı kurduğu, onları kepenk kapatmaya zorladığı, vergi topladığı biliniyor. Adı geçen il ve ilçelerdeki mütedeyyin vatandaşlar, örgütlendi; PKK'ya karşı koyma hareketi bu şekilde filizlendi. Halk örgütlenince kepenkler kapanmadı; PKK'ya vergi ödenmedi.
PKK'ya direnen güç, Milli Türk Talebe Birliği ve Akıncılar temeli üzerinden, Menzil Kitabevi çerçevesinde oluştu. Bu muhitte sivrilen iki isimden biri Fidan Güngör, diğeri Hüseyin Velioğlu idi. Fidan Güngör, ciddi bir din eğitimi almış, dindar bir ortamda yetişmişti. Velioğlu ise Siyasal Bilgiler mezunuydu. Daha ziyade kulaktan dolma bilgilerle İslâm'ı öğrenmişti. Velioğlu şiddeti seçerken, Fidan Güngör, PKK'nın tasfiyesinde silâhlı rol oynamayı kabul etmedi. İlim ve Menzil grupları bu ihtilâf yüzünden ayrıldı. Daha sonra Fidan Güngör, Velioğlu tarafından öldürüldü. PKK'ya karşı mücadele verenler, İlimcilerdi. Sadece PKK'ya değil, Menzilciler ve Nurcuları da tasfiye etmeye yönelik şiddet eylemlerini tertip ettiler.
Özetle şunu söylemek istiyorum: Dindar vatandaşlar, PKK'ya karşı kendilerini korumak üzere örgütlendiler. Ama, bütün bulgular, daha sonra şiddete yönelen kanadın devlet tarafından kullanıldığını gösteriyor.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA