İçi sıkılıyordu kadının... "Bari falcıma gideyim" diye düşündü. Tabiat üstü güçlere inanırdı, bu yüzden de o falcının müdavimlerindendi. Randevulaştılar ve buluştular. Falcı, bomboş gözlerle Tarot kartlarına bakıyordu. "Çok üzgünüm" diye mırıldandı.
- Ne gördün? Neye üzülüyorsun?
- Yarına dair hiçbir şey göremiyorum.
Yıkılmıştı kadın. Çünkü falcısı bugüne kadar hiç yanılmamıştı. Yarını görmediğine göre, onun için güneş bir daha doğmayacaktı. Evine gitti ve büyük bir umutsuzluk içinde yatağına girip uyudu. Uyandığında güneş yeni doğmuştu; kuş sesleri geliyordu. Oysa ertesi günü göremeyeceğinden o kadar emindi ki! Salona indi, "Falcım bu defa yanıldı" diye düşündü. Masanın üzerindeki gazeteye gözü ilişti. Manşette "Ünlü falcı öldü" diye yazıyordu.

Kaderini tayin etmek hiç kimsenin elinde değil ve yarın başımıza geleceği bize haber verecek bir güç de yok. Ama gene de, hayatta ektiklerimizi biçeriz. Seçimlerimiz, daha sonra yaşayacaklarımızı da belirler. Bu durum, kaderle yarışmak değil, sadece daha iyisi için gayret etmektir.