Tıpkı Tuncay Özkan gibi, Ergenekon sanıkları Levent Göktaş ve Levent Bektaş da Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) başvurdu. AİHM'nin onlar hakkında verdiği kararla, Batı dünyasının, Ergenekon davasını ciddiye aldığını bir kez daha idrak ettik. Hani sanıklar delillere sürekli itiraz ediyor, yargılanmalarını mesnetsiz iddialara bağlıyor ya! AİHM, hem Bektaş, hem de Göktaş'ın tutuklanmalarıyla ilgili kararın makul sebeplere dayanarak verildiğini ve yasalara uygun olduğunu belirtti. 2 yıl 11 aylık yargı sürecini uzun bulmadı. Kısacası, Tuncay Özkan'ınki gibi, iddiaların somut delillere ve kabul edilebilir gerekçelere dayandığını, haklarında bu gibi iddialar bulunanların tutuklu yargılanabileceğini AİHM kabul etti.
Bu davaların iyi bir tarafı var. Türkiye'nin daha demokratik bir yapıya kavuşmasına da ön ayak oluyor. Nitekim tıpkı Özkan gibi, Levent Bektaş ve Levent Göktaş, tutukluluk süresinin uzunluğu konusunda, kanuni itiraz yolunun etkin olarak kullandırılmadığı şikâyetinde de bulunmuştu. Şimdi hükümet, AİHM'ye gitmeden önce bu itirazların inceleneceği ve süzgeç görevi yapacak bir komisyon kurmaya hazırlanıyor. Böylece, Türkiye'nin AİHM'de sürekli mahkûm olmasının da önü kesilecek.
Bununla beraber, AK Parti hükümeti, bu yüzden, uzun tutukluluğun kısalması ve tutuklu sayısının azalması için çok önemli adımlar attı. 2011 sonu itibariyle tutuklu sayısı 36 bin 141; bu rakam cezaevinde bulunanların % 28.1'ine tekabül ediyor. Bütün ceza yargılamalarıyla bir kıyas yaptığınızda, oranlar daha çarpıcı hale geliyor. Türkiye'de yıllık ortalama 3 milyon ceza davası işlem görmekte. 22 Şubat 2012 itibariyle, bu dosyalardan 36 bin 417 kişi tutuklu olarak yargılanmakta. Tüm ceza davalarında tutukluluk oranı % 1.28 düzeyinde.
Bunları teyit eden bir başka bilgi daha vereyim: 1 ilâ 3 yıl arasında tutuklu kalanların oranı, tüm tutukluların % 96'sını oluşturuyor. 3 yılın üzerindeki tutukluların sayısı 1.543 (% 4).
Bütün bu rakamlar ve AİHM'nin Ergenekon sanıkları hakkında verdiği kararlar, "uzun tutukluluk" tartışmasının mesnetsiz, gerçeklere uymayan iddialar olduğunu ortaya koyuyor.
