Türkiye'nin en iyi haber sitesi
NAZLI ILICAK

Suriye tuzağı

Türkiye'de düzenlenen Suriye'nin Dostları toplantısından hemen önce, Şam yönetimi Annan Planı'nı kabul ettiğini açıklayarak, ağır kararların çıkmasını engelledi. Esad'ın, bu planı uygulamak üzere değil, zaman kazanmak için benimsediği baştan beri biliniyor. Zira isyancı güçler ile iktidar arasında bir güven bunalımı mevcut. Esad, "Muhalefet silâh bıraksın, sonra ateşkes uygulanır; yani askeri birlikler, tanklar şehirlerden çekilir" diyor. Muhalefet ise, silâh bırakırsa Esad'ın, muhalif kitleleri acımasızca ezeceği düşüncesini taşıyor. Esad'ın toplumsal bir tabanı olması da işi zorlaştırıyor. Nusayriler ve Hıristiyanlar ona destek verirken, Sünniler silâhlı muhalefetin başını çekiyor.
Türk Dışişleri Bakanlığı, "10 Nisan'da süre doldu. Farklı yaptırımların zamanı geldi" diyor ama meselâ Rusya, hiçbir zaman 10 Nisan'ı nihai bir tarih olarak kabul etmedi. Rusya, İran ve Çin ile birlikte Suriye'ye destek olmaya devam ediyor. Suudi Arabistan, Katar ve Türkiye bloku ise, muhaliflerin yanında. Bölgede, Şii ve Sünni blok arasında soğuk savaş rüzgârları esiyor. Ve Türkiye de, bu savaşın bir parçası durumunda.
Fazla mı angaje olduk? Bu konuda değerlendirme yapmak zor.
Geçen gün Şükrü Elekdağ ve Özdem Sanberk gibi iki tecrübeli diplomatı dinledim; onlar da aralarında anlaşamadılar. Elekdağ "Aracı konumda kalabilirdik. Acul davrandık" dedi. Sanberk, "Despotik rejimler devriliyor. Türkiye, kan döken statükoya karşı, halkın yanında yer aldı" diye konuştu.
Kim haklı bunu zaman gösterecek ama bildiğim tek şey var, o da Türkiye'nin Suriye'ye askeri müdahalede bulunmaması gereği. Türkiye sınırından gelen saldırı, bir tahrik ve tuzaktır. Soğukkanlılığımızı muhafaza etmeliyiz.

YAZARIN BUGÜNKÜ DİĞER YAZILARI
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA