Türkiye'nin en iyi haber sitesi
NAZLI ILICAK

Mevlevi ve Bektaşi

Günün birinde yolu bir dergâha düşen kendi halindeki adam, orada, bir Mevlevi ile bir Bektaşi'nin oturmuş sohbet ettiklerini görür. Yanlarına yaklaşır ve onlarla konuşmaya başlar. Bir yandan da gözleri giydikleri kıyafetlere takılır. Mevlevi'nin kıyafetinin kolları geniş ve uzundur; ellerini örtmekte, kapatmaktadır. Bektaşi'nin elbisesinin kolu daracıktır, neredeyse tene yapışmıştır; üstelik kısa olduğu için, eller bileklere kadar açıktır.
Önce Mevlevi'ye sorar: "Pirim, kıyafetinizin kolları neden o kadar geniş ve uzun? Bunun özel bir sebebi var mı?"
- Evet, özel bir sebebi vardır. Çünkü biz insanların günahlarını, ayıplarını, kusurlarını örteriz. Başkaları görmesin diye üzerini kapatırız.
Bu defa Bektaşi'ye döner: "Peki siz, pirim? Sizin kıyafetinizin kolları neden bu kadar dar ve kısa? Siz insanların günahlarını ve ayıplarını örtmez misiniz?"
Bektaşi kendi kollarına bakar, gülümser ve şöyle der: "Biz mi? Bizim geniş kıyafetlere ihtiyacımız yoktur. Çünkü biz insanların günahlarını ve kusurlarını görmeyiz."

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA