Naip hâkim Hüsnü Çalmuk'un Genelkurmay'dan gelen belgeleri değerlendirdiği ön rapor, 2007-2008 döneminde, askerin AK Parti'yi hedef aldığını açıkça gösteriyor. Aynı zamanda, sivil toplum örgütleri ve medya mensuplarıyla işbirliği çabalarını da gözler önüne seriyor. İşte kara propaganda sitelerinde yayınlanan bazı haberlerin başlıkları:
AKP'nin türban planı (Erdoğan söz vermedik derken, Başbakanlık çalışmaların sürdüğünü belirtiyor.) Kur'an kursu açmayana, cami yaptırmayana ödül yok. Öğrenci Meclisi'ne bu yıl da İmam Hatipli Başkan. (Meclisi, İHL mezunu 20 yaşındaki Mehmet Döngel yönetecek.) Asker karşıtı eylemler Utah'tan. (Bu eyalette Gülen Cemaati'nin güçlü bağlantıları var.) Çankaya aydınlık kalsın. Rejim büyük tehlike altında. (Sezer, Harp Akademisi'ndeki konuşmasında.) Kadınların başına gelmiş en büyük felâket AKP. (Server Tanilli'nin konuşması.) Alternatif etkinlik bu kez Hakkâri'de. (Kutlu Doğum Haftası vesilesiyle ilköğretim çocukları başörtüsüyle ilâhi okudu.) Okula dinci kuşatma. (Fatih Sultan Mehmet İlköğretim okulunda öğrenciler toplu halde cuma namazına götürüldü.) Ağabey ve ablalar genç beyinleri yıkıyor.
Lisede toplu namaz. Tesettür otelleri 4 kat arttı.
Bilgi Destek Dairesi'nde -ki bu dairenin eskiden adı Psikolojik Harekât idi- çalışanlar, kurdukları sitelerin kamuoyunda etkili olmadığı kanaatinden hareketle, bilgileri basın kuruluşlarına sızdırarak haber yaptırmayı ve köşe yazısı yazdırmayı da planlamışlar. Belirli adreslere elektronik posta göndermişler. Naip hâkim Hüsnü Çalmuk'un hazırladığı ön raporda, temasa geçilen gazetecilerin isimleri de mevcut. Ama gönderilen yazıların söz konusu yazarların köşelerinde yer aldığına dair bir bilgi yok. Yalnız benim hatırladığım kadarıyla, zaman zaman gazetelerde, irtica tehdidinin yakın olduğunu gösterecek şekilde, okullarda toplu namaz, Kutlu Doğum Haftası'nda küçük kızlara türban, 23 Nisan'da Genel Kurul'a İmam Hatipli başkanlık etti, tesettür otelleri gibi haberler yayınlandı. Bu neşriyat, muhabirlerden gelen bilgilere mi dayanıyordu, yoksa Bilgi Destek Dairesi'nin e-postalarına mı, böyle bir malûmata sahip değilim.
Bilgi Destek Dairesi, emekli askerlerin kontrolündeki STÖ'lerin kamuoyu üzerinde arzu edilen tesiri uyandırmayacağı görüşünden hareketle, kısmen kontrol edilen STÖ'lerin kullanılmasına ağırlık verilmesini istiyor. Asker kontrolünde olanlardan dolaylı ve örtülü olarak istifade edilecek. Meselâ OYAK'a ait şirketler, bazı akademisyenlerin kamuoyunu yönlendirme çalışmalarına mali destek verecek, kitaplarını satın alacak.
Belgeler, 2007-2008 yıllarında askerde büyük bir hareketlilik olduğunu gösteriyor. Mamafih, bütün bu faaliyetlerin Ergenekon temeline oturtulmasını doğru bulmuyorum. AK Parti'yi etkisizleştirme çabaları, "darbeye teşebbüs" çerçevesinde ele alınsaydı, mahkemeye yönelik eleştiriler de bu kadar yüksek dozda olmayacaktı.
