Türkiye'nin en iyi haber sitesi
NAZLI ILICAK

Madalyonun iki yüzü

Başbakan Tayyip Erdoğan'ı öfkeli, sert vs. diye eleştiriyoruz; otoriterleşmeyi doğru bulmadığımızı söylüyoruz ama maşallah muhalefetin dili de dikenli. Meselâ Erdoğan'a "Faşist diktatör" diyorlar.
Kantarın topuzunu kaçırıyorlar. Ayrıca, gerçek durumla bağdaşmayan bir tespit bu. Dikta rejimleri böyle olmaz. Her şeyden önce, bu gibi ülkelerde adil seçimler yapılmaz. Ancak, sözde halkın temayülünü anlamak üzere, plebisit düzenlenir ve millet % 90'ları aşan bir oranla diktatörü onayladığını (!!!) gösterir.
Demokrasilerde sandık her şey değil lâkin adil seçimler, olmazsa olmaz şartlardan biridir. Dolayısıyla Erdoğan'ın siyasi meşruiyeti tartışılmaz.
Buna mukabil Türkiye'de otoriter bir iklim var. Bunu çeşitli sebeplere bağlayabiliriz:
1) Medyanın kontrol altında tutulması.
2) Birçok önemli kararın süratle, farklı çevrelere danışılmadan alınması.
Tepkilere itibar etmeden yürütülmeye çalışılması.
3) Yüksek baraj, parti içi demokrasinin bulunmaması gibi Seçim Kanunu ve Siyasi Partiler Kanunu'ndan doğan sorunlar da, hem temsili zedeliyor, hem de tek adam görüntüsünü takviye ediyor.
Öte yandan madalyonun diğer yüzünü görmezden gelemeyiz:
1) Askeri vesayetin kırılması yönünde atılan adımlar.
2) Kürt açılımı.
3) Alevi çalıştayları
4) Başta Türk Ceza Kanunu olmak üzere olumlu yöndeki bazı yasal düzenlemeler.
Yukarıda sıraladıklarım için,
"Yetmez ama evet" diyebiliriz.
Niçin yetmez?
1) Çok sayıda asker yargılanıyor ama Harp Okullarındaki eğitime henüz dokunulmadı. Oralarda, hâlâ "vesayet" okutuluyor. Genelkurmay Başkanlığı, Milli Savunma Bakanlığı'na bağlanmadı. İç Hizmet Kanunu'nda 35. madde kaldırılmadı...
2) Alevilerin "Cemevleri ibadethane olsun" yönündeki temel talepleri karşılanmadı. Zorunlu din dersleri devam ediyor. İddia edildiğinin aksine, bu derslerde bütün dinler ve inançlar kucaklanmıyor; Sünni ağırlıklı bir eğitim veriliyor.
3) Kürtler konusunda atılacak daha çok adım var.
4) Keza, başta Türk Ceza Kanunu ve Terörle Mücadele Kanunu olmak üzere, Seçim Kanunu ve Siyasi Partiler Kanunu'nda yapılacak değişikle, herkesin kolayca terör örgütü üyesi sayılması engellenebilir; lider hâkimiyeti kırılabilir; barajın düşürülmesi temsilde adaleti sağlar.

***
Yapılanları küçümsemeyelim ama daha esaslı bir yol temizliğine ihtiyacımız olduğunu da aklımızdan çıkarmayalım.

YAZARIN BUGÜNKÜ DİĞER YAZILARI
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA