Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ŞELALE KADAK

Rahmi Koç, Dalan'a neden kızdı?

DemirDöküm Genel Müdürü Melih Batılı, bu yıl 50'nci yılını kutlayan şirket için hazırladıkları güzel bir kitap göndermiş. Kitabın ilk sayfasında kurucu Vehbi Koç'un ağzından Türk DemirDöküm'ün nasıl kurulduğuna ilişkin, taa 1930'lara uzanan ilginç anektodlar verilmiş. Ancak benim en çok ilgimi çeken, Rahmi Koç'un Aralık 2004 tarihini taşıyan yazısı oldu. Koç son cümlesinde, "...Hayatta neler oluyor, insanlar nereden nereye gelebiliyor. Bir sanayinin geleceğini hangi olaylar nasıl değiştirebiliyor. Bunları dile getirmekteki maksadım, bizden sonraki genç kuşaklara ışık tutmak içindir" demiş. Koç'un neden böyle söylediğini, kendi ağzından dinlemek istiyorsanız, aşağıdaki ilginç anekdotları okumaya buyurun lütfen...

***
Müsade
edin duvarlarınızı yıkayım, başkasına ders olsun!
"1984'te Bedrettin Dalan İstanbul Anakent Belediye Başkanlığına seçildi. Bir Haliç temizleme projesi başlattı. Haliç'in kıyılarındaki bütün binaları yıkacak ve orayı park yapacaktı. Aynı zamanda da kolektör projesini harekete geçirecekti. İşe Perşembe Pazarı'ndan başladı. Bu tarihte bizim deniz kıyısında Koçtaş binamız, Haliç antredepolarımız, içeride bir depomuz ve DemirDöküm Fabrikalarımız vardı. Bunların yıkılacağına dair bir tebligat aldık, o zaman Dalan'ın astığı astık, kestiği kestik devri idi.
Kendisini ziyaret ettim, "Bizim bu tesislerimizi yıkabilirsiniz bizim imkanımız var, başka tesisler kurarız" dedim. Nitekim de kurduk. "Ama öyle insanların canını yakıyorsun ki altında dükkanı üstünde bir göz odası var orada oturuyor. Hiçbir imkanı olmayan insanların bir hafta içinde hem işini hem de evini yıkıyorsun, bir gün bunun hesabını sorarlar" dedim. "Allah'ın verdiği bir canım var, alırsa o alır" diye cevap verdi.
DemirDöküm'ün ne zaman belediyeye devir edileceğine dair mutabakatımız olduğu halde bir gün haber gönderdi, "Müsade ederseniz buldozerlerle duvarlarını yıkayım, başkalarına da ders olsun" dedi. Ricamı dinlemedi, bir tatil günü geldi fabrikanın duvarlarını yıktı. Bu arada tabii biz de İnegöl'de arsa alıp inşaata başlamış, makinaları sipariş etmiş ve bu olaydan dolayı da uygun şartlarda bazı krediler elde etmiştik.
Her işte bir hayır vardır. Dalan olmasa idi belki de biz hala Haliç'te pek muhtemelen eski fabrikada çalışıyor olacaktık. Oysa yeni tesis Avrupa dahil zamanın en ileri ve modern fabrikası oldu.
O bakımda bize bilmeden yaptığı bu iyilik için Dalan'a teşekkür borçluyum.
Dalan'ın 4'üncü yılı bitti. Seçimlere birkaç ay kala hiç unutmuyorum, HoustonTexas'ta oranın hanım belediye başkanının davetlisi olarak geldi, ben de orada checkup oluyordum.
Öğle yemeğine gittim, güzel bir konuşma yaptı. Sonra bir gazetecinin, "Tekrar seçilecek misiniz" sualine, "Seçilmek de neymiş, yüzde 80 oyla yoksa yüzde 90 oyla geleceğim, esas sorun budur" dedi.
Oysa seçimler oldu, Dr. Nurettin Sözen'e karşı kaybetti. Ondan sonra bir defa daha şansını denedi, gene seçilemedi. Hatta sloganı
"Nerede kalmıştık" idi. Görüyorsunuz Allah büyüktür."

YAZARIN BUGÜNKÜ DİĞER YAZILARI
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA